Değerli dostum Mevlüt Aksan ilginç ve ilham veren bir beyin. Sürekli yolculuk yapan, yolculuklarını ve başka zamanlarını okumak için değerlendiren, beyninin yelkenlerini kitap rüzgârlarıyla dolduran bir insan. Bu hafta telefonum çaldığında "geometri"den geometrik desenlerden söz etmeye başladı. Sohbet Mevlüt Aksan'ın verdiği ilhamla aşağıda şekillenen yazıya dönüştü.

İnsanlar, yaşamlarında düz ve doğrusal çizgiler olsun istiyorlar. Okula gitsinler, iş güç sahibi olsunlar, evlensinler, çocukları olsun, ekonomik olarak sürekli zenginleşsinler, mutlulukları hep yükselen bir trend içinde olsun. Ne var ki, çok azımızın yaşamı böyle. Dümdüz bir çizgi gibi giden ya da yükselen bir yaşam örneği bilmiyorum; karşılaşmadım. En azından ailemizden birilerinin ölümü bu çizgiyi kırıyor. Ama buna kalmadan sayısız başka olay bu çizgiyi kırıyor.

Geometrik şekillerden ilk önce üçgenden söz ederek başlayalım. Üçgeni üç kenar oluşturuyor. Üçgenin üç kenara sahip olmasının nedeni, üçgen çizilirken, köşelerden dönüş yapılmasıdır. Düz bir çizgi, doğrusal geliyor; sonra aniden bir kırılmayla bir köşe dönüyor. Üçgenin iç açılarının toplamının sabit olması dolayısıyla eğer dönüş küçük açılı bir dönüşse bir sonraki dönüş buna uygun olarak çok sert bir köşe ile oluyor. Bunun başka bir ihtimali yok. Eğer bizim yaşamlarımızı da bir üçgene benzetecek olursak, bizim doğrusal gidişimiz de bir gün gelecek son derece sert bir şekilde kesilecek, başka bir yöne doğru dönecek. Herkesin yaşamında ne zaman nereden çıkacağı belli olmayan kavşaklar vardır. Bu evliliğinde olur, işinde olur, yaşadığı yerde olur, çocuğuyla olur; olur da olur.

Üçgen, geometrik şekillerin içinde en az hareketli olanlarından biridir. Beş köşeli yıldız üçgene göre çok daha hareketlidir. Eğer yaşamımızın beş köşeli bir yıldız olduğunu düşünseydik, iniş ve çıkışlarımızın ne kadar çok olduğunu anlardık. Bu arada bir yıldız, üçgenden daha eğlenceli bir şekildir.

Bu geometrik şekil benzetmesini ilk anlattığım kişi şöyle sordu: "İyi ama bizim yaşamımız bunlara benzemiyor. Biz ileriye doğru gidiyoruz; bir üçgenin çizgisi, bir karenin çizgisi sonunda başladığı yere dönüyor." "Evet, ama" dedim. "Biz de yokluktan geliyor ve başladığımız yere dönüyoruz." Her üçgen bir deftere çizilir ve üçgen defterde tamamlandığında biter; diğer deyişle ölür. Sayısız öğrencinin defterinde, kara tahtada üçgenler ve değişik geometrik şekiller çizimleri tamamlandıklarında ölürler; ama her an bir yenisi hayata gelmeye / çizilmeye devam eder. Geometrik şekillerin en tutarlısı dairedir. Doğrusal gelişimini bir tek o sürdürür; ne var ki, o da bir türlü belini doğrultamaz.

Düz bir çizgi (doğru) bir geometrik şekil kabul edilse de, oldukça sıkıcıdır. Başladığı gibi biter. Genelde yol hesabı problemlerinde yolun uzunluğunu belirtmek için kullanılır. Ekonomi grafiklerinde kullanılan trend (yönelim) çizgileri, eğrileri zamanla birlikte ilerler. Ne var ki, onlarda da dramatik kırılmalar olur. Peter Drucker "The Age of Discontinuity-Kesintili Dönemler Çağı" isimli kitabında 20. yüzyılda sürekli olacağını düşündüğümüz birçok şeyin kesilip nasıl yerini yepyeni bir şeye bıraktığını paylaşıyordu. Sovyetler Birliği'ndeki komünizm bir anda dünyada herkesi şaşırtarak kırıldı ve kendini tarihe gömdü. Video teknolojisi kesildi ve yok oldu. Onunla birlikte ses kasetlerinin üretimi de. Ses kasetleri üç-beş otomobil teybi için satılıyor ve yarın o da olmayacak.