Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Konrot, okuma bozukluğu sorunlarından etkilenen her çocuğun ayrı ayrı değerlendirilerek, sonuçların belirlenmesi ve bireye uygun çözümlerin geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.

"EĞİTİM PROGRAMI BİREYSELLEŞTİRİLSİN"

Ahmet Konrot, "Yani, eğitim programlarının bireyselleştirilmesi, temel bir ilkedir. Bireyselleştirilmiş eğitim programlarının oluşturulması için kurulan ekipte, alan uzmanlarının yanı sıra öğretmenlerin ve ailelerin de yer alması gerekir." dedi.

Okuma sorunu olan çocukların eğitimi bireyselleştirilmeli

ÖĞRENMEDE ORTAYA ÇIKAN SORUNLAR

Türkiye Disleksili Çocuklar Vakfı (DİSLEV) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı da olan Prof. Dr. Ahmet Konrot, özgül öğrenme bozukluğunun genel olarak sözlü ya da yazılı dilin kullanımıyla ilgili temel psikolojik süreçlerin birinde veya birkaçında gözlenen bir bozukluk olduğunu anlatarak, dinleme, düşünme, akıl yürütme, konuşma, okuma, yazma, heceleme ya da matematik hesaplamalarında ortaya çıkan yetersizliklerle kendisini gösterdiğini söyledi.

Okuma sorunu olan çocukların eğitimi bireyselleştirilmeli

ALGISAL YETERSİZLİKLER

Algısal yetersizlikler, beyin hasarı, minimal beyin disfonksiyonu, disleksi gibi koşulların özgül öğrenme bozuklukları içerisinde yer aldığına işaret eden Ahmet Konrot, bozukluğun öğrenme ile ilgili bir durum olduğunu fakat öğrenmeyi olumsuz yönde etkileyen işitme, görme ve hareket yetersizlikleri, zihinsel yetersizlik, duygusal rahatsızlık, çevresel, kültürel ve ekonomik koşullar bakımından dezavantajlı olmak gibi bazı durumların bu kapsamda ele alınmadığını, sadece tanılamada önemli bir ölçüt olduğunu dile getirdi.

Okuma sorunu olan çocukların eğitimi bireyselleştirilmeli

ÖĞRENMEDE ÖLÇÜTLER

Prof. Dr. Konrot, özgül öğrenme güçlüklerinin temel özelliklerinin değerlendirilmesi, ölçülmesi, sorunların ortaya çıktığı yaşın belirlenmesi ve öğrenmeyi olumsuz yönde etkileyebilecek koşulların söz konusu kişide olmadığının kanıtlanması ölçütlerinin yer alması gerektiğine dikkati çekti.

Bozukluğun merkezi sinir sisteminin görev bozukluğuna bağlı özgül bir durum olduğuna ve tüm yaşlarda ortaya çıkabildiğine vurgu yapan Ahmet Konrot, "Gelişim basamaklarında gecikme, dürtüsellik, duygusal değişkenlik, genel koordinasyon eksikliği, dikkat bozukluğu, algısal-motor bozukluk, bellek ve düşünme bozuklukları, belirli akademik alanlarda sorunlar, konuşma ve konuşma seslerini öğrenmede bozukluk, merkezi sinir sistemine yönelik işaretler ya da düzensizlikler özel öğrenme bozuklukları ile ilişkilendirilmektedir." diye konuştu.

Okuma sorunu olan çocukların eğitimi bireyselleştirilmeli

Bu içerik alıntıdır.
Yazar: Ensonhaber
Kaynak: Ensonhaber