"Yaşamak... Yaşamadan yaşamak... Ölmek... Ölünce cennete mi giderdim acaba? Allah beni seviyor muydu? Bilmiyorum. Neyimi sevsin? Ben onu terk ettim, diye düşünüyordum. Yoksa o mu beni terk etmişti? Esrar ve hap aldıkça, iğne yaptıkça, bu düşüncelerin şiddeti artıyor, almazsam yaşama umudum kayboluyordu. Çıldıracaktım. Yoksa çıldırmış mıydım? Bilemiyorum"

"Şimdi anladım ki, bu ilacı bir kere tanıyıp kullanmak bütün hayatı yok ediyor. Ailemi, geçmişimi, geleceğimi, sevgilimi, her şeyimi yitirdim. Kısaca, güzel olan her şeyi bir iğnelik mutluluk uğruna silip attım. Üstelik sürekli bırakma isteği ve bunu başaramamak da benim için ayrı bir kaygı kaynağı oldu. Kendime güvenim, saygım kalmadı. Yaşama gücümü ve sevincimi kaybettim. En kötüsü asla düzelemeyeceğim endişesi..."

Bunlar, hayatlarının baharında, çağımızın getirdiği en büyük tehlikelerden birinin, uyuşturucu illetinin pençesine düşmüş bedbaht gençlerden yalnızca ikisinin feryatlarıdır. Dünyada bunlar gibi binlerce, yüz binlerce milyonlarca insan vardır. Uyuşturucu kurbanlarının sayısı her geçen gün çığ gibi artmaktadır. İşin en ürkütücü yanı, salgının yalnızca bir ülkeye veya bir topluluğa has olmamasıdır. Dünya çapında bir yayılma gösteren uyuşturucu maddeler, zengin-fakir farkı gözetmeksizin, her ülkeye ve her topluluğa süratle sızmaktadır.

Peki nedir bu uyuşturucu maddeler ve bağımlılığı?

Tıp dilinde uyuşturucu madde bağımlılığı "Kişinin tabii veya sentetik yolla elde edilen bir maddeyi iradesi dışında almak zorunda kalışı" veya "kendini psişik ve bazen ilave olarak fizyolojik belirtiler gösteren ve alınan maddeye karşı arzu veya açlık oluşmasından ötürü o maddenin kişi tarafından devamlı ya da periyodik olarak kullanılmasıyla ortaya çıkan durum" olarak tarif edilmektedir.

Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) uyuşturucu bağımlılığında bilhassa şu özellikleri tespit etmişti.

· İrade ve mantık ile önlenemeyen uyuşturucu kullanma isteği.

· Uyuşturucu maddenin giderek artan dozda kullanılmasının engellenememesi.

· Kişinin uyuşturucuya fiziki ve ruhi olmak üzere tam bağımlılığı,

· Bağımlının şahsiyetinin tamamen çöküşü, bedenen ve ruhen meydana gelen ve hayatına mal olabilen tahribat.

Gerek İlaç Gerekse Uyuşturucu Bağımlılığının Yayılmasındaki Etken Faktörler

- Toplum içinde tıbbın ve ilaçların bütün sorunları çözümlediği hakkında geniş ve yaygın bir yanlış inanışın olması ve çoğu zaman bu nedenle sıkıntılardan ve korkulardan kurtulmak ve beğenmediği çevreden geçici bir süre uzaklaşmak için kişilerin ilaç alma eğiliminin doğması,

- Uyuşturucu maddelerin gelip geçici olarak keyif, ferahlık ve mutluluk vermesi,

- Gençlerin, çevrenin ve geleneklerin baskısını kırma, onlardan bağımsız olduğunu gösterme isteği. Bu tür gençler, giyiniş, zevk ve davranış yönünden farklı olan bir alt grup oluşturarak diğer gençler içinde özendirici olmaları.

- Bazı uyuşturucuların yaratıcılık verdiği, öğrenmeyi kolaylaştırdığı hakkındaki yanlış inanış...

- Uyuşturucuların gençler arasında sosyal ilişkiyi kuram aracı olarak kabul edilmesi, ruhi inhibisyondan ve pısırıklıktan kurtulmak için bu tür maddelerin alma isteğinin olması.

- Uyuşturucuların bazı toplumlarda kolaylıkla elde edilmesi.

Uyuşturucu Madde Alışkanlığının Genelde Dört Özelliği Sahip Olduğu Görülür

1. insan beynini uyuşturması ve iradeyi dumana uğratması, yeni uyuşturuculuk vasfı,

2. Hangi şart altında olursa olsun uyuşturucu maddeyi veya ilacı kullanmayı sürdürmekte önüne geçilmez. Bir arzu ve ihtiyacın duyulması.

3. Zamanla kullanım miktarının artırılması lüzumu.

4. İlacın tesirine karşı Psikolojik veya Fizyolojik bir ihtiyacın duyulması. Yani bağımlılığın oluşması.

Gelişen teknolojiye paralel olarak gittikçe bağımlılık yapıcı uyuşturucu maddelerin adetleri artmaktadır. Bunların her birisinin insana olan etkisi ve bu etkiden ortaya çıkan zararlar bazı farklılıklar göstermiş olmakla beraber, bir genelleştirme yaparak ortalama bir şekilde yapmış oldukları zararları şöyle sıralayabiliriz:

1. Müptelanın yanlış olarak alacağı miktarı hesaplamaması üzerine ölüme, kollaps ve koma ortaya çıkabilir.

2. Kişi birkaç defa uyuşturucuyu aldıktan sonra hemencecik alışkanlık husule gelir. Maddeye karşı gittikçe bağımlılığı (fizyolojik ve psikolojik anlamlarda ve toleransı (aynı etkiyi elde etmek için gittikçe artan miktar) artar. Bu durumda maddeyi elde etmek için müptelanın dünyada feda etmeyeceği hiçbir şey söz konusu değildir.

3. Beyin dokusunun kimyası, fizyolojisi değişmiş olduğu içindir ki, ruhsal elementlerin, fonksiyonların teker teker her birisi normal dışı bir şekilde çalışmaya başlarlar. Böylece algılama, zeka, bellek, düşünce, muhakeme, bilinç, irade, iç görü, duygulanım, kişilik, konuşma, otokritik tutum, davranış bozuklukları, çarpıklıkları, kusurları ortaya çıkar ve müptela kişi bunlarla, düşük bir düzeyden ait olduğu toplum içerisinde yaşamını sürdürüp, uyumunu (adaptasyonunu) sağlamaya çalışır. Sonuç itibariyle, dejenere olur, bunar gider. Amacını yitirip, rollerini kaybeder. Suç işlemeye karşı büyük bir eğilim göstermeye başlar.

Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin türüne göre etkileri ve bağımlılık yaratan miktarı farklı olmakla birlikte bu tür maddelerin hepsi de doğrudan bağımlılık sağlar ve doğrudan doğruya kişinin bilinç alanını etkiler.

Bilinç üzerine etkileri sıra ile şöyledir:

- Bilinç Alanının Daralması: Düşüncelerin bağlanmasında güçlük, dikkat yöneltilmesinde yetersizlik.

- Bilinç Alanındaki Şaşkınlık: Kişi sis perdesi varmış gibi dış dünyadan ayrılır.

- Bilinç Alanının Bulutlanması: Bilincin açıklığı kaybolmuştur. Kişi şaşkın, donuk, duygusuz ve ağır durumdadır.

- Bilinç Bulanıklığı: Kişinin kendisi ve çevresi ile ilgili uyumu bozulmuştur. Durgun ve donuk olabildikleri gibi taşkınlıkta gösterebilir.

- Alacakaranlık Durumu: Rüyayı andıran bilinç bulanıklığıdır.

- Koma Öncesi: Bilinç kaybının başladığı dönemdir. Hasta en çok şiddetli bedensel uyarılara cevap verir.

- Koma: Uyarılara cevap alınmaz. Gözler birbirinden ayrı olarak istem dışı hareket edebilir.

- Ölüm: Göz bebeklerin küçülüp, iğne başı gibi olması geri dönülemez duruma gelindiğini gösterir. Sonuç ölümdür.

Bilinen uyuşturucu madde çeşitlerinden bazıları şunlardır: afyon (opiom), esrar, kokain, amfetaminler, L.S.D. v.b.

İLAÇ İPTİLASINDA, MÜPTELALARDA ALIŞKANLIKTAN RUHİ HASTALIKLARA UZANAN GELİŞME TABLOSU

ALIŞKANLI?A GEÇİŞ DEVRESİ

İlaçla rahatlama

Alınan ilaç miktarının artırılması

Psikolojik iptilanın başlaması

İlaç alt kültürünün yerleşmesi

Hasta olduğunu kabul etmeme

Suçluluk hissi

Fiziki iptila

Devamlı pişmanlık

İlaç almak için sebep uydurma

Kontrol kaybı

 

RUHİ BOZUKLUKLARIN BAŞLAMA DEVRESİ

Aile ve çevreden kopma

Sebepsiz kızgınlık

Saldırganlık

Beslenme bozuklukları

Hafıza kaybı

 

DÖNÜŞÜN İMKÂNSIZLAŞTI?I KRONİK DEVRE

İrade kaybı

Fiziki ve ruhi çöküntü

Şahsi ve içtimai bütün değerlerin kaybı

Düşünce bozuklukları

Fiziki ve ruhi bağımlılık

 

BA?IMLILIK YAPAN MADDELER VE ÖZELLİKLERİ

ALKOL · Gerginliği azaltır

· Sosyal ilişkileri kolaylaştırır

SEDATİFLER BARBÜTÜRATLAR · Gerginliği azaltır.

· Dinlenme ve uyku sağlar

 

UYARICILAR AMFETAMİNLER

· Uyanıklık ve güven duygularını artırır

· Yorgunluk duygularını azaltır

· Uzun süre uyanık durmayı sağlar

KOKAİN · Yorgunluğu azaltır

· Dayanma gücünü artırır

· Cinsel güdüleri uyarır

NARKOTİKLER OPİUM VE TÜREVLERİ

MORFİN

EROİN

KODEİN · Fiziksel acıyı hafifletir dinlenme sağlar.

· Kaygı ve gerginliği hafifletir.

PSİKODELİKLER ve HALUSİNOJENLER MARİJUANA

HAŞİŞ

LSD · Düşünce, davranış ve tutumlarda değişiklik yapar

· Zihni açar

ÖNEMSİZ SAKİNLEŞTİRİCİLER LİBRİUM

VALİUM · Gerginliği ve kaygıyı azaltır.

· Dinlenme ve uyku sağlar

Not: Uyuşturucu maddeler ilk başlarda faydalı gibi görünse de ileriki aşamalarda fiziki ve psikolojik rahatsızlıklara neden olmaktadır. En son aşamada ise ölüme sebep vermektedir.

UYUŞTURUCU MADDELERİN TEDAVİSİ

Tıbbi merkezlere tedavi için başvuran veya resmen sevk edilen müptelalık vakalara ayaktan değil, fakat mutlaka yatırılarak tedavi altına alınmalıdır. Tıbbi tedavinin esasları vakanın özelliğine göre ele alınır ve yürütülür. Vücutta uyuşturucu maddenin yerini tutacak ilaç cinsinden maddeler (metadon gibi) son zamanlarda geliştirilmiştir. Yattığı sürece, psikoterapadik bir yanaşma yapılarak, uğraş tedavilerine, grup tedavilerine ve diğer rehabilitasyon çabalarına sokularak ekip çalışmaları sonucunda, taburcu edildikten sonra toplumda ve ailesi içerisinde yekinen izleyerek topluma tekrar kazandırılmaya çalışılır. Bütün bunlar en iyi şekilde yapılmış olsa bile vakanın nüks etmesi olasılığı büyüktür. Yani, çoğu zaman kişi tekrar uyuşturucu maddeyi almaya, kanına sokmaya, bedenini ve ruhunu parçalamaya devam eder.