GENÇLİK (2)

 

 

 

                  GENÇLERE KARŞI ANNE-BABA TUTUMLARI

Anne-babaların gençlere yaklaşırken izleyecekleri en önemli ve öncelikli şey sabırlı olmaktır. Bunun oldukça zor bir şey olduğunu itiraf ediyorum. Günün birinde çocuğunuzu size, inançlarınıza, değerlerinize, yaşayışınıza taban tabana zıt bir şekilde karşınızda bulabilirsiniz. Uzmanlar geçici olan bu devrede, anne babalara sabırlı olmayı öneriyorlar.

Anne baba olarak çocuğumuza hangi dönemde olursa olsun sevgimizi göstermeliyiz. Her ne kadar onlar büyümüş havasına girseler de aslında her zaman bizim sevgi ve ilgimizi istemektedirler. Onlara şartsız sevgimizi sık sık söylemeli ve değişik şekillerde bunu göstermeliyiz. Onlara değer vermeli ve bunu onlara hissettirmeliyiz.

Dr. Sears, “Bir kurbağayı doğrudan kaynar suya koyarsanız hayatını kurtarabilmek için o anda kaynar su kabından dışarı fırlar. Eğer bu kurbağayı oda sıcaklığındaki suya koyar ve bu suyu yavaş yavaş ısıtırsanız kurbağa dışarı zıplamaz. Su sıcaklığındaki değişim o kadar yavaş ve dengelidir ki kurbağa kendisini yeni ortama uydurur ve kaçmaya kalkışmaz” der. Bunu toplumsal olarak içine düştüğümüz yozlaşmaya örnek gösterebiliriz. İnanç ve değerlerimize ait mefhumlar bu şekilde hiçe sayılmakta, yanlış olan ve milletimizin kültürüne aykırı olan yaşayış biçimleri bu şekilde alıştırılarak yavaş yavaş beyinlere kabul ettirilmektedir. Gençler ise bunlardan fazlasıyla etkilenmektedir. Sporcu, sanatçı ya da film yıldızlarını kendine örnek alan gençlerimiz onlar gibi giyinip onlar gibi yaşamaya çalışmaktadırlar. İşte burada ailelerin uyanık olup sınırlarını ona göre belirlemeleri gerekmektedir. Sınırlarımızı bilen gençler ona göre davranacaklardır.

Gençler ailelerinden ilgi ve anlayış beklemektedirler. Uzmanlar bu dönemde aile gencin hayatında daha güçlü yer almalı, ancak bunu daha az hissettirmelidir, demektedirler. Aile biraz geriden ama daha dikkatli olarak genci takip etmelidir. Gencin yaşadığı sıkıntıların anlaşıldığı, bunların geçici şeyler olduğu ve gencin yanında olunduğu onlara belirtilmelidir. Yaşadığı karmaşa sırasında yakınında anlayışlı bir ailesinin olması genci rahatlatacaktır.

Çocuğa bir büyüğe davrandığımız gibi davranmalı, ama onun çocukça şeyler yapabileceğini, bir yanının çocuk olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız.

Gençlerle iletişim kurarken olumlu davranmalı, onları incitmeden, yanlış olduğunu düşündüğümüz harekete yönelik düşüncelerimizi belirtmeli, gence yönelik genelleme yapmaktan sakınmalıyız.

Bu dönemde gence güvenilmesi, yüreklendirilmesi, teşvik edilmesi gencin özgüveni açısından çok önemlidir.

Gençlere değişik sorumluluklar vererek onların ileriki dönemlerine hazırlıklı olarak girmelerini sağlayabiliriz. Hayatta hep rahatlık gören, hiç iş yapmayan genç ilerleyen zamanlarda bunun sıkıntısını çeker.

Gence yapılması gereken şeyleri söylemek, onlara bol bol nasihat vermek yerine onlara iyi birer örnek olmalıyız, ya da örnek bulup göstermeliyiz.

Çocuklarımıza karşı hareketlerimizde tutarlı olmalıyız. Genç hangi durumlarda hangi tepkiyi vereceğimizi bilmelidir. Aksi halde çelişkiye düşer. Fırtınalı bu dönemi atlatırken elimizden geldiğince onlara yardımcı olmalıyız.

Anne babalar olarak hepimize akıllı, bilgili, anlayışlı, inançlı, örnek çocuklar yetiştirmeyi temenni ediyorum.