Geleceğin Meslekleri Nelerdir?

PSİKOLOJİ;

Teknolojinin bir sarmal gibi insan yaşamını çepeçevre kuşattığı günümüzde, bir yandan her türlü iletişim, ulaşım imkanları artarken, öbür yandan da globalleşen dünyada yalnızlık duygusunu yaşayan insanların çoğunluk kazandığı bir psikolojik ortam da beraberinde gelişmiştir. Dünyanın küreselleşmesine bağlı olarak, uluslararası ekonomik, siyasi ve kültürel ilişkilerin artmasından en fazla etkilenen elbette insan olmaktadır. Böylesine hızlı gelişen ve sürekli değişen bir süreçte insan kaynaklarının davranışını ve bu davranış altında yatan süreçleri bilimsel olarak incelemeyi amaçlayan doğrultuda psikologların yetiştirilmesi önem kazanmıştır. Psikoloji alanına ilgi duyan kişilerin sahip olması gereken nitelik insan sevgisidir. Bunun yanında, insanı anlamaya istekli olması, organize düşünmeyi bilmesi ve iyi bir gözlemci olmanın yanı sıra sözel ifade gücüne sahip olması gerekmektedir. Psikologların üstün bir zihinsel yeteneğinin yanı sıra, felsefe, sosyoloji ve mantık gibi konulara ilgi duyması, ayrıntılarla ilgilenmekten sıkılmaması başarı için şarttır. Bunun yanında, kendi sorunlarını muhataplarına yansıtmayacak kadar iradeli, düzgün karakterli, sezgileri güçlü ve insanlarla kolay diyalog kurabilen mizaçta olmalıdır. Alanıyla ilgili literatürü takip edebilecek kadar yabancı dil bilmesi de şarttır.

KAMU YÖNETİMİ VE SİYASET BİLİMİ;

Dünyadaki gelişmeler sadece günlük yaşamı etkilemekle kalmamakta, kamu yönetimi anlayışı ve siyaset bilimi de yeni anlayış ve içerik kazanarak toplumsal gelişmelere paralel biçimde kendini yenileme çabası içerisinde olmaktadır. Üniversitelerin siyaset bilimi ve kamu yönetimi derslerinde, devletlerin oluşturduğu uluslararası sistemin tarihi, geçirdiği evreler, sistemin siyasi, ekonomik ve hukuksal yapısı işleyişi gibi konularda Türkiye’nin bu sistem içindeki yerine ve dış ilişkilerine özel ağırlık verilerek eğitim ve araştırma yapılmaktadır. Bu bölümü bitirenlerin çalışabilecekleri alanlar oldukça geniştir. İçişleri Bakanlığı’na bağlı kurumlar başta olmak üzere, Dışişleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı gibi devlet kurumlarının yanı sıra özel şirketlerde ve kitle haberleşme kuruluşlarında iş bulma imkanı elde ederler. Kamu yöneticiliği adayları, sağlam bir kişilik karakteri, sorumluluk duygusu, vatan ve insan sevgisinin yanı sıra, kuvvetli bir zihinsel yeteneğe sahip olmalıdırlar. Bunun yanında ekonomi, hukuk, maliye, yönetim ve işletme bilgisine sahip olmaları, bu disiplinler arasındaki ilişkileri kuracak kavrama gücüne sahip bulunmaları, hızlı karar verme ve kararları uygulama yeteneğine sahip olmaları, insanlararası ilişkilerde başarılı olmaları gerekmektedir.

SOSYOLOJİ;

Türkiye’nin en fazla ihtiyaç duyduğu alanlardan biri sosyoloji. Türk halkı birbirini yeterince tanımıyor. Türkiye’deki bir çok konu çok gergin bir şekilde tartışılıyor çünkü Türkiye’de sosyal araştırmalar çok zayıf. İleride bu alanda ciddi araştırmalara ihtiyaç duyulacak. Sosyolojiye ilgi duyan insanlarda aranan en önemli özellik toplumsal olaylara ilgi duymaları ve iyi bir analiz ve sentez yeteneğine sahip olmaları..İnsanları seven, etnik olsun, dini olsun her türlü kültüre ilgi duyan, geçmişle gelecek arasında bağlantı kurabilen ve sosyal dokuyu iyi okuyabilecek nitelikte insanlara Türkiye’nin her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır. Önümüzdeki yıllarda bu yöndeki talep daha da artarak devam edecektir.

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİCİLİ?İ;

Son Yıllarda önemini artıran sektörlerin başında insan kaynakları yöneticiliği önemli bir yer tutmaya başlamıştır. Kurumların hedefe ulaşmalarında insan öneminin artması geleneksel çalışan anlayışına yeni bir bakış açısı getirmiştir. Kurumlar ihtiyaç duydukları elemanların sayı ve niteliklerinin belirlenmesi ve eğitim gibi işlevlerin tümünde bilimsel, çağdaş sistem ve tekniklere ihtiyaç duymaktadır. Kamu ve özel sektörün ihtiyacı olan insan kaynakları uzmanlarını yetiştirmek,ISO 9000 ve ISO 14000 çalışmalarını yürütebilecek, iyi derecede İngilizce bilen, pratiği kuvvetli elemanlar daha şimdiden aranır hale gelmiştir.

STRATEJİ UZMANLI?I;

Mevcut bilgiye, olayların gelişimine ve bundan sonra neler olabileceği ile ilgili bir kısım öngörülere dayanan analiz ve değerlendirme yapan stratejistlerin görüşlerine gelişmiş Batı toplumlarında büyük ilgi gösterilmektedir. Stratejistler eldeki bilgileri en iyi şekilde yorumlayan ve ona göre geleceğe projektör tutan kişilerdir. Gerek devlet yaşamında, gerekse de özel sektörde başarılı olmuş insanların yanında, kendilerine yol gösteren ve olayları en iyi şekilde analiz eden stratejistler bulunmaktadır. İyi bir stratejist olmak için tarih, sosyoloji, psikoloji başta olmak üzere sosyal bilimlerin tüm dallarında iyi bir bilgi sahibi olmak gerektiği gibi, teknolojik, askeri, siyasi, etnik ve dini tüm gelişmeleri yakından izlemek ve bilgilerini sürekli güncelleyen, araştırmaya meraklı, güçlü bir zihinsel yeteneğe sahip olmak gerekmektedir.

DANIŞMANLIK;

Türkiye’de yeni gelişen, gelişmiş ülkelerde ise kurumsallaşmış bulunan ve son yıllarda yükselişe geçen sektörlerin başında danışmanlık hizmetleri önemli yer tutmaktadır. Danışmanlık, sektörlerin ihtiyaç duyduğu hemen her alanda bilgi, tecrübe, eğitim, yönlendirme hizmetleri veren, onlar adına piyasa araştırması yapan, şirketlerin evliliği olarak gündemimize giren şirket birleşmelerinde aracı olan, yönlendiren, bu konuda fizibilite çalışması yapan ve ihtiyaç duyulan hemen her konuda kişi ve kuruluşların yanında olan ve onlara destek olan kurumlardır.

TEKSTİL VE MODA A?IRLIKLI TESKTİL TASARIMI ;

Türkiye’nin gerek ihracat gerekse de iç pazarda önde gelen sektörlerinin başında tekstil birinci sırada gelmektedir. Yan sanayii ile birlikte milyonlarca insanımız tekstil sektöründen geçimini sağlamaktadır. Dünyada rekabetin en yoğun olduğu sektörlerin başında tekstil gelmektedir. Dünyanın önde gelen firmaları pazar paylarını artırabilmek, bu sektörde varlıklarını duyurabilmek isteyen yeni firmalar ise öncelikle marka oluşturabilmek için yoğun uğraş vermektedirler. Türkiye’nin şu an iddialı olduğu bu pazarda yeni markalar oluşturarak Pazar payını artırması ve modanın öncülüğünü yapması Türk ekonomisinin yarınları için büyük önem taşımaktadır.

HALKLA İLİŞKİLER;

Halkla ilişkiler, kuruluş hakkında hedef kitle üzerinde olumlu bir imaj yaratmak ve kurumun prestijini yükseltmeye yönelik bir faaliyettir. Uygulama alanı pek çok sektörü ve meslek dalını kapsayan Halkla İlişkiler uzmanlığı eğitimi görmüş, insan gücü, turizmden bankacılığa, medya kuruluşlarından belediyelere, hastane yönetiminden internet şirketlerine ve özel sektörün tüm birimlerine değin uzanan geniş bir spektruma dağılmış iş alanlarında çalışabilirler.

Halkla ilişkiler programları kişilerin yaratıcı yönlerini geliştirmeye yönelik bir yaklaşım içerirler ve piyasa koşullarında aktif bir üretim ve imaj yönetimi becerilerini etkin bir iletişim diliyle işleyebilecekleri bilgi donanımına sahip kişiler olarak alanlarında etkin bir uzman olarak faaliyet göstermelerini sağlarlar.

Halkla ilişkiler önemi gittikçe artan mesleklerdendir. Hedef kitlesinin doğrudan insan olması ve insanla iletişimi esas alması bu mesleği hemen her sektörün vazgeçilmez birimleri haline getirmiştir.

Halkla ilişkiler bölümü mezunları özel sektörün tüm kurumları başta olmak üzere, sivil toplum kuruluşları, merkezi ve yerel yönetim birimlerinde halkla ilişkiler yöneticisi, müşteri ilişkileri yöneticisi, danışmanlık, ürün yada hizmet sorumlusu ve lobicilik alanlarında faaliyet gösterdikleri gibi, görevleri gereği çalıştıkları kurumun imajı, faaliyetlerinin duyurulması, tanıtım vb. doğrudan kurumun kimliğini ilgilendiren alanlarda görev yaptıkları için, kurum yöneticilerine en yakın çalışan görevli olarak bulunurlar.

 

GÖRSEL SANATLAR VE GÖRSEL İLETİŞİM TASARIMI;

Günlük yaşamımızın her alanında yer alan bilişim teknolojilerini toplumsal ve kültürel, aynı zamanda teknik ve yaratıcı boyutlarıyla ele alıp inceleyen Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı, iletişim teknolojilerinin gelişimine paralel olarak yeni boyutlar kazanarak önemini artırmaktadır. Özellikle web tasarım ve digital teknolojiyi yakından takip eden bu sektör, sanat ve kültür, iletişim teorileri, tasarım prensipleri, masa üstü yayıncılık, siber kültür, video teknolojisi gibi alanlarda donanıma sahip olmakta ve bu alandaki birikimlerini serbestçe icra yeteneğine kavuşmaktadır.

Sanat yönetmenliği, grafik tasarımcılığı, animasyon, profesyonel fotoğrafçılık ve yayın kuruluşlarında danışmanlık gibi görevler üstlenebilen bu alanın çalışanlarının iş potansiyelleri artarak gelişmeye devam ediyor.

Siber kültürden multimedyaya, görsel kültürden sanat ve kültür teorilerine kadar etraflı bir iş alanı bulunan ve sanal dünyanın kapılarını aralayan Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı gözde sektörlerden biri olarak yarının dünyasında varlığını sürdürecek ve yeni dünyanın görsel şekillenmesinde insanlığın hizmetine devam edecektir.

Görsel Sanatlara ilgi duyan bir kişinin kamera başta olmak üzere teknik aletleri iyi kullanabilmesi, yapılan iş bittiğinde ortaya nasıl bir ürün çıkabileceğini zihninde canlandırabilmesi, renkleri iyi tanıması, güçlü görme duygusuna sahip olması, el ve parmakları iyi kullanabilmesi, özgün tasarım gerçekleştirebilecek zihni kabiliyete sahip olması gerekmektedir.

RADYO-TELEVİZYON-SİNEMA;

Görüntü ve ses en etkili anlatım dili olma özelliğini 21. yüzyılda da sürdürecektir. Hızla değişen ve gelişen radyo-televizyon ve sinema sektöründe donanımlı, deneyimli genç iletişimciler yarının toplumsal yaşamının biçimlendirilmesinde önemli rol oynayacaklardır.

Gelişen teknolojiye paralel olarak radyo-televizyon yayını yapmanın kolaylaşması ve dünyanın pek çok ülkesinde serbest piyasa ekonomisi ve açık rejime geçilmesi yönünde önemli mesafe alınması ve bu alanda faaliyet gösteren kuruluş sayısında da önemli artışlara neden olmuştur. 1990’lı yılların başından itibaren ülkemizde binlerce özel radyo ve yüzlerce yerel ve ulusal televizyon kanalı faaliyete geçmiş ve çağın yükselen sektörlerinden olan bu sektörde ülkemizde de geniş bir çalışma alanı oluşmuştur. Doğal güzelliklerinin yanı sıra, tarihi, kültürel, dini ve folklorik yapısıyla doğal bir film seti ve dekor özelliği olan de olan Türkiye’nin yetişmiş program yapımcısı, yönetmen gibi bu alanla ilgili meslek mensubuna olan ihtiyacı önümüzdeki yıllarda da artacaktır. Üniversitelerin Radyo-Televizyon ve Sinema bölümü mezunları büyük bir dinamizm içinde olan bu meslekte görüntü yönetmeni, senarist, kurgucu, televizyon programı yöneticisi, digital ortam video uygulayıcısı, sinema yazarı, film, televizyon programı, video klip ve reklam filmi yapımcısı veya yönetmeni olarak sektörün içinde aktif biçimde çalışabilirler.

 

ELEKTRONİK GAZETECİLİK;

İnternetin gündelik yaşama girmesinin ve günlük gazete ve dergilerin internete servis yapılmasının önümüzdeki yıllarda gazetecilik mesleğini de oldukça etkileyeceği görülmektedir. İnternetin şu ana kadar gazete tirajlarını beklendiği ölçüde olumsuz etkilemediği görülse de önümüzdeki yıllar için bunun aynı şekilde kalmayacağı ifade edilmektedir. 7 Kasım 2000 tarihindeki ABD Başkanlık seçimlerinin sonuçlarını izlemek için CNN’in web sayfasını bir gecede tıklayanların sayısı 75 milyonu aşmasına rağmen ertesi günkü gazete satışlarında herhangi bir düşüşle karşılaşılmamış olmasının üzerinde uzmanlar kafa yormaktadırlar. Bunda yazılı basın okuyucularının geleneksel alışkanlıkları kadar, internetin kullanım oranının şimdilik istenilen seviyelere ulaşmamış olmasının da payı olduğu söylenmektedir. Fakat yakın gelecekte bu alanda bir kısım değişiklikler olması kaçınılmaz görülmektedir. Gazetecilik mesleği, internetle uyumu ölçüsünde yarının mesleği olma özelliğini koruyabilecektir. Klasik gazetecilik anlayışının modasını kaybedeceğini belirtmekte yarar vardır.

Kaynak: Geleceğin Meslekleri- Doç. Dr. Osman ÖZSOY