Etkililik, belirlenmiş hedeflere ulaşma derecesidir. Birey ya da bir kurum önceden belirlediği hedeflerine ulaşabildiği ölçüde etkilidir. Ancak, konu ?Etkili öğretmen? olunca durum değişmektedir. Çünkü etkili öğretmenin kim olduğu konusunda yapılan ve uzun yılları kapsayan yüzlerce araştırmanın sonunda araştırmacıların hemfikir oldukları net sonuçlara ulaşılamamıştır.  Kimi araştırmacılara göre ise gelinen bu durum üzüntü vericidir ve -etkili, iyi, yeterli- ne adla adlandırılırsa adlandırılsın öğretmenler kişisel özellikleri ve becerileriyle birbirlerinden ayırt edilebilecek durumdadırlar (Tatar, 2004).

Etkili öğretmen özelliklerinin ölçülebilir olan ve ölçülebilir olmayan özellikleri araştırmacıların tartıştıkları bölümüdür. Öğretmenlerin toplum ve eğitim sistemi içinde önemli bir görevi yerine getirdikleri hususunda herkes fikir birliği içindedir. Burada sözkonusu olan ölçüm aracıdır. Ölçüm aracı geliştirildikten sonra her şeyi ölçmek, değerlendirmek ve bir sonuca varmak mümkündür. Bu ölçüm aracı bazen bir anket, bazen görüşme olabilir. En önemli olanı ise bizzat yaşantının gözlem yoluyla değerlendirilmesi olabilir. Bugün dershanelerde öğretmenin etkililiği öğrenciler tarafından değerlendirilebilmekte ve değişiklik talepleri çoğunlukla yerine getirilebilmektedir. Öğrenciler tarafından etkili öğretmenin değerlendirilen özellikleri; ?alan bilgisi?, ?anlatım?, ?sınıf yönetimi? sınırlılığındadır. İlköğretim okullarında birinci sınıf öğretmenlerinin öğrenci velileri tarafından araştırılması gerçeği de bir bakıma etkili öğretmeni bulma çabasıdır.

Etkili öğretmen özelliklerinin geniş bir yelpaze oluşturabileceği gibi genel bir fikir edinme ve bir başlangıç yapma amacıyla deneyimlerin paylaşılması da yararlı olacaktır. Bu yazıda etkili öğretmen özelliklerinden gözlem deneyimiyle belirlenebilenler bir öneri listesi biçiminde sunulmaktadır.

 

Etkili bir öğretmen;

Öğrencilerin kişiliğini kabul eder. Öğrencilerin davranışları hatalı olabilir; hatalara tahammül etmek de zor olabilir. Ancak, unutulmamalı ki, insanlar kendilerini kabul eden insanların eleştirilerini dinler ve onlara özel önem verir.

Öğrencilerin olumlu özelliklerini vurgular. Eğitim, öğrencilerin olumsuz davranışlarını ortaya çıkarma faaliyeti değildir. Eğitim, öğrencilerin olumlu özelliklerini vurgulayarak öğrenciye yaklaşma faaliyetidir. Öğretmen bu gerçekten hareket eder.

Öğrencilerine seçme hakkı verir. Sonuç almasını bilen bir öğretmen bilir ki, insanlar, ne kadar geçerli olursa olsun kendilerine dayatılan doğruları uygulamaktan rahatsız olurlar. Her insan, kendisinin dünyayı algılama biçimine göre davranmak ister. Bu davranışlardan bir kısmı doğal olarak yanlış olacaktır. Bırakınız insanlar hata yapsın. İnsanlar hata yapabilsin ki doğruları öğrenebilsin. Bir olayın, tek yönünü dikkate alarak ?Tek doğru budur? demenin,  bunaltıcı darlığına düşülmemelidir.

Öğrencilerini iyi dinler. Öğretmen bilir ki; ?Her insanın anlatacak bir hikâyesi vardır?, ?Her insan söyleyeceklerinin önemli ve kendine özgü olduğuna inanır?, ?Ben, senin yaşın kadar okudum? veya ?Siz giderken, ben dönüyordum? havası, öğrencilerle öğretmenin arasına mesafe koyar ve yakınlaşmayı önler. Öğrencileri dinlemiş olmak için dinlememelidir. Vakti yoksa veya buna hazır değilse, baştan savmak ve geçiştirmek yerine, bunu öğrencisine açıkça söylemelidir. Öğrenciler, genellikle öğretmeninin durumu açık ifade etmesini beklerler. Önemli olan somut ve geçerli bir neden ileri sürebilmektir.

Öğrencilerini asla utandırmaz. Utandırılmak, insanlar arasında uçurumlar oluşturur; dostluğu, güveni alt üst eder. Utandırılan hiçbir öğrenci, yaptığı hareketin olumsuz olduğuna inanmaz. Tam aksine yaptıklarının doğruluğunu savunmaya çalışır. Demek ki utandırma ile insanların davranış ve düşünceleri değiştirilemediği gibi öğrencileri içine kapanık bir hale getirir.

Dünde kalanları ve bugün olanları öğrenciye aktaran bir spiker olmamalıdır. O, öğrenciyi, hayata, geleceğe hazırlayan önemli bir güçtür. Bu güç yerinde kullanılmalıdır.  Evet, dün de bu gün de bizimdir. Fakat unutulmamalı ki, insanlar dünde değil, gelecekte yaşayacaklardır. Dün ve bugün gelecek için temel olmalı, fırsat olmalı, ders olmalı; fakat hiçbir zaman engel olmamalıdır.

Öğrencileri arasında ayırım yapmaz. Kıskançlık, eğitimde başarıyı olumsuz etkileyen faktörlerden biridir. Kıskançlığa sebep olabilecek davranışlardan kaçınmasını bilmek gerekir. Öğrencileri severken ve överken kıskançlığa yol açabilecek davranışlardan uzak durmalıdır.

Öğrencilerine sevgisini ve övgüsünü belli eder. Sevilmek ve övülmek her yaşta geçerlidir. Çiçeğin suya ve güneşe ihtiyacı ne ise öğrencinin de sevilmeye ve övülmeye ihtiyacı odur. Öğretmen sevmeli ki çocuklar büyüsün;  öğretmen övmeli ki çocukların kendilerine güvenleri gelsin.

Sistemin adamı değil, sistem adam olmalıdır.  Bu sistem, öğrenmeyi kolaylaştırıcı faktörleri bulamadıkça veya bu faktörleri canlandıramadıkça, öğrencilerin öğrenme arzusu ve ilgisi ölmeye devam edecektir.

Sadece bilgi aktarıcı değildir. Sadece bilgi aktarıcı olmamalı, öğrencilerin yaşantısına ve sorumluluklarına uygun bilgileri öğrenmesine önem vermelidir.

Yöneltici ve güdüleyicidir. Günümüzde, öğretmenin sınıftaki işlevi ?yöneltici? ve ?öğrenmeye güdüleyici? olmalıdır. Öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini ortaya çıkarmalarını sağlayacak eğitim ortamlarını oluşturmalı, kabiliyetleri ve istekleri doğrultusunda onları teşvik etmelidir.

Öğrenmeyi kolaylaştırıcıdır. Yapılan pek çok araştırmada öğrenciler, öğretmeni işbirliği ortamında anlamlı bir öğrenmenin oluşmasına yardım edici, öğrenmeyi kolaylaştırıcı bir kişi olarak görür.

Öğrenmeyi kolaylaştırıcı öğretmen;

·          Sınıfta çalışma konusu olarak, öğrencinin gerçekten ilgi duyduğu konu ya da sorunları ele almalıdır.

·          Öğrenciyi destekleyici, cesaretlendirici bir ortamı sınıfta oluşturmalıdır.

·          Samimi ve içtenlikli olmalıdır.

·          Öğrencinin cevaplarını pekiştirici tutumda olmalıdır. Yani öğrencinin ne anlatmak istediğini anlamalıdır.

·          Kendisini ve başkalarını değerli birer kişi olarak algılamalıdır.

Öğretme ve öğrenme sürecinin etkili yöneticisidir. Öğretme ve öğrenme sürecinin etkili olabilmesi için, o sürece katılan öğretmen ve öğrenci arasında pozitif etkileşim olması gerekir. Zamanının büyük bir bölümünü kural uygulayıcısı olarak değil, öğretmek ve öğrenmeyi kolaylaştırmak için kullanan bir öğretmen ile öğrenci arasında çok özel bir bağ oluşur. Bu bağ insan yaşamı boyunca devam eder. Önemli olan bu bağın dostça ve samimi bir şekilde kurulmuş olmasıdır.

Sorun çözme, işbirliği ve yardımlaşmayı esas alır. Öğretmen, geleneksel güç dilini kullanmaktan uzak kalmalıdır. Öğretmenler; ?cezalandırma?, ?gözdağı verme?, ?kınama?, ?ayıplama? gibi terimler yerine ?sorun çözme?, ?iş birliği yapma?, ?birlikte karar verme?, ?yüzleşme?, ?ortak bir amaçta birleşme?, ?bir işi sonuçlandırma?, ?öğrencilerle çalışma?, ?ihtiyaçları karşılama? gibi terimleri kullanmalıdırlar.

Ağız sağlığına ve diş temizliğine dikkat eder. Kokan bir ağız, sararmış bir dişle etkili olunamayacağı açıktır.

Giyimine özen gösterir. Ekonomik nedenlerle kaliteli ve markalı giysiler almak mümkün olmayabilir. Giyimde önemli olan markayı değil, yakışanı giymektir; kıyafetlerin temiz ve ütülü olmasıdır.

Ayakkabılarına da özen gösterir. Geleceğin neslini yetiştiren bir öğretmene, boyasız, derileri yıpranmış, ökçesi ve burun kısmı aşınmış bir ayakkabının hiç mi hiç yakışmadığını söylemek abartı olmaz.

Saçları bakımlıdır. Sadece kurallar emrettiği için değil, öğrencilere örnek olacak nitelikte her gün bakımlı olunmalıdır.

Ders kıyafetiyle saygın bir görüntü sergiler. Bazı okulların kendine özgün renk ve biçimde öğretmen önlükleri vardır. Bu önlükler, hem temizlik bakımından, hem düzen bakımından, hem de öğretmenin tanınması bakımından önemlidir. Her öğretmen, derse girmeden önce üzerindeki ceketi çıkarıp, bu önlükleri giymelidir.

Öğrencilerine değer verir. Öğretmen, her öğrenciyi, ileride ?Cumhurbaşkanı olabilecek gibi varsayarak? tutum ve davranışlarını düzenlemelidir. Bu yönüyle her öğrenci önemli bir değer olarak görülmelidir.

Sevgiyi kazandırır. Öğretmen, insan sevgisini, millet sevgisini, tabiat sevgisini, hayvan sevgisini öğrencisine kazandırır; sevgisiz bir hayatın, yapmacık ve anlamsız olduğunu öğrencilerine aktarır.

Model olur. Öğretmen, ?öğüt vererek değil?, ?model olarak? örnek olmalıdır. Çokça öğüt vermek iletişimi engeller. Oysa duygu, düşünce ve davranışlarla iyi bir model olunursa çevrede daha etkili ve çekici olunabilir.

Sonuç olarak etkili bir öğretmen her yönüyle örnek bir insan olabildiği ölçüde başarılı olacaktır. Bu nedenle öğretmenlik mesleği sadece anlatmaktan ibaret olmayıp yaşamayı da içine alan bir bütündür.

 

Kaynakça

TATAR, M. (2004). Etkili Öğretmen. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Elektronik Dergisi Cilt:I, Sayı:2. http://efdergi.yyu.edu.tr/