Çocukluk döneminde göreceli olarak yavaşlayan bedensel büyüme ve gelişme, ergenlik döneminde yeniden hızlanarak, bu dönem sonunda yetişkinlikteki yapısına ulaşır. Genç için hızlı bir gelişim sürecine giren ergenlik dönemi, oldukça çalkantılı bir dönemdir. Gençler ne –yetişkin- ne de –çocuk- olarak kabul edildikleri bu geçiş dönemine uyum sağlamakta güçlük çekerler. 11-12 ile 17-18 yaşları arasında kaplayan ergenlik döneminde fizyolojik ve hormonal değişiklikler kendini gösterir.

Cinsiyet hormonların salgılamaya başladığı ve bu hormonların vücuttaki öteki hormonlarla birleşmesi, kemik ve kaslardaki büyümeyi hızlandırır. Kızlarda ergenlik dönemine girildiğinin belirtisi, adet kanamasının görülmesidir. Bu duruma göğüslerdeki büyüme de eşlik eder. Erkeklerde ise kızlardaki gibi ergenlik döneminin başlamasının açık bir belirtisi bulunmamaktadır. Ancak vücutta kıllanmanın, cinsel organlarda büyüme ve sperm üretiminin başlaması, ergenlik çağına geçiş işaretleri olarak kabul edilmektedir. Ortalama olarak, ergenlik dönemine kızların 11-13, erkeklerin 13-15 yaşları arasında girdikleri kabul edilmekle birlikte, bu dönemin kesin sınırları yoktur.

Kuramsal  olarak dönemin ortalarına gelindiğinde kızların hemen hepsi, erkeklerin ise büyük bir kısmı ergenliğe ulaşırlar. Ergenliğe ulaşma yaşına bağlı olarak bedensel görünüm de değişikliğe uğramaktadır. Ergenlik öncesi çocuk görünümündeki bedensel yapı ergenlik sonrası bir yetişkin görünümüne sahip olur. Kızlar, genel olarak erkeklerden daha önce ergenlik dönemine girdiklerinden, 11-12 yaşlarında boyca ve kiloca erkekleri geçerler. Ancak 16 yaşlarına varıldığında, durum yine eski haline döner ve erkekler kızlardan daha uzun ve ağır olur.

Geç ya da Erken Olgunlaşma

Ergenlik çağında oldukça  hızlı olan bedensel gelişim hızı bazı bireysel farklılıklar gösterir ve aynı yaşlardaki gençlerin fiziksel görünüşlerinden büyük farklılıklara yol açabilir. Bu dönemde gençlerin dış görünüşleri, benlik algılarını büyük ölçüde etkiler. Özellikle orta son, lise birinci sınıflardaki öğrencilerin fiziksel yapıları arasında büyük farklılıklar göze çarpar. Aynı yaşlardaki öğrencilerin bazıları uzun boyları, gelişmiş yapılarıyla bir yetişkin görünümün delerken; bazıları çelimsiz yapıları, kısa boyları ile bir ilkokul öğrencisi görünüşündedirler. Gerçekten de ortaöğretim kurumlarının dışında hiçbir okulda, aynı yaşlardaki öğrenciler arasında, böylesine çarpıcı farklılıklar dikkati çekmez. Aynı yaşlardaki gençlerin, fiziksel gelişme açısından birbirinden büyük farklılıklar göstermeleri onları nasıl etkilemektedir? Bu soru birçok psikologun  dikkatini çekmiş ve araştırma konusu olmuştur. Bu konuda yapılan araştırmalardan elde edilen genel bulgu, -beden imgesinin yani bireyin kendi bedenini algılama biçiminin, geç ya da erken olgunlaşmaya bağlı olarak, kızları ve erkekleri farklı biçimlerde etkilediğini göstermektedir. Söz konusu araştırmalar ile ilgili bulgular şöyle özetlenebilir.

( Biehler ve Snowman 1983; Sprinthall ve Sprinthall, 1977) Erken olgunlaşanlar (EO) ile geç genç olgunlaşanlar (GO) arasında zeka bölümü ve sosyal ekonomik düzey açısından anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Bununla birlikte üst sosya ekonomik düzeyden gelen ve yüksek zeka bölümüne sahip çocukların daha erken olgunlaştıklarını gösteren bazı araştırma bulguları da bulunmaktadır. EO erkek çocuklar, akranları tarafından  daha çok ilgi görmekte ve lider olarak kabul edilmektedirler. Daha dışa dönüktürler, karşı cinsle daha fazla ilgilidirler ve kültürel normlara daha kolay uym sağlarlar. (Ancak bu özellikler alt sosyal ekonomik düzeyde, orta ve üst sosyo ekonomik düzeye oranla daha yaygındır. ) GO erkek çocukları yaşıtları arasından pek popiler değillerdir. Ancak daha enerjik ve hareketlidirler. Dikkatleri üzerine toplayacak türden davranışları da daha sık gösterirler. EO kız çocuklarını, yetişkinlik dönemlerinde yaşıtları ile karşılaştırdıklarında daha çekingen oldukları gözlenmiştir. Sosyal ve kişisel özellikleri açısından da ortalama düzeyin altında bir görünüm sergilemektedirler. Ancak orta ve üst sosyo ekonomik düzeyden gelenlerin, alt sosyo ekonomik düzeydekilere oranla kendilerine olan güvenleri daha fazladır. GO kız çocukları kendilerine daha güvenli, daha dışa dönük ve yaşıtları arasında daha fazla benzerlik göstermektedirler.