Ergenlik duygu karmaşalarının en çok yaşandığı dönemdir. Ergen, kendini tanımamışken, bir de derdini büyüklerine anlatmak durumundadır.

Tolga, kendisine bir defter almıştı ve ne zaman sıkılsa odasına gidiyor ve bir şeyler yazmaya çalışıyordu. Babası ne yazdığını sorunca çok sert tepkiler veriyor, usulca cevaplandırılabilecek bu soru karşısında çok şiddetli bağırarak ?yeter artık, her şeyime karışmayın? diyor, çeşitli el hareketleri ile öfkesini belli etmeye çalıyordu. Tolga bu tartışmadan sonra da odasına girdi ve tekrar defterini eline aldı. Tolga yaşadığı tüm duyguları artık şiirle ifade etmeye çalışıyor, ancak bu şekilde duygusal anlamda rahatlayabiliyordu. Ertesi gün uyandığında Tolga'nın öfkesinden eser kalmamış ve mutlu olduğu görünüyordu. Ebeveynleri Tolga'daki bu hızlı değişim süreçlerine bir türlü anlam veremiyorlardı.

Ergenlik insan yaşamı içinde en ciddi duygusal karmaşanın ve duyusal yoğunluğun yaşandığı dönemdir. Bu dönemde ergen yaşadığı her türlü duyguyu çok fazla önemser ve davranışsal anlamda bu hissettiği duygu sürecinin etki sahasına girer. Hani bazı bireyler vardır ve vücutlarını sürekli dinlerler. Ve buna bağlı olarak sürekli olarak bir yerlerinin ağrıdığını, hasta olduklarını düşünürler. Ergenlikte de birey sürekli duygu dünyasını dinler ve en ufak bir dalgalanmayı çok yoğun yaşar. Bu nedenle çevrelerindeki yetişkinlerin kendilerine verdikleri tepkileri, nasihatleri anlamazlar ve hatta anlaşılamadıkları için yetişkin dünyasından uzaklaşmaya çalışırlar. İsterseniz duygulardaki istikrarsızlığı ve duyguların yoğun yaşanıyor olmasını ayrı ayrı ele alalım ve biraz daha açalım.

ERGEN, DUYGULARINI YO?UN YAŞAR

Çocukluk ve yetişkinlik dönemindeki duygulardan farklı olarak ergenlik döneminde duygular çok coşkulu yaşanır, ergen adeta tüm bedeniyle ve ruhuyla yaşadığı duyguyu hisseder ve hissettirir. Şöyle ki gerek mimikleri, gerek el kol hareketleri ile beden yapısı duygularına eşlik eder. Mesela herhangi bir konuya öfkelenecek olsa, bir anda parlar ve muhatabının üstüne yürüyebilir. Veya ufak kırgınlıklarında bile çok ciddi anlamda suratını asabilir. Veya kendisi için önemli olduğunu düşündüğü bir eşyasını kaybedecek olsa vereceği tepki bir işadamının iflası görünümünde olabilir. Bu durum olumlu duyguları için de geçerlidir. Kimi zaman olumlu duygular içerisindeyken de çevresini şaşırtacak yoğun tepkiler verebilir (yüksek sesle gülme gibi).

Fakat bunun dışında özellikle heyecanlarını ve bununla birlikte karşı cinsle ilgili yaşadığı duyguları ve buna benzer özel duygularını, günlük, hatıra, şiir, deneme vb.. çalışmalarla dile getirmeye çalışır. Tekrar vurgulamak gerekirse ergen için yaşadığı en ufak bir duygu onu fazlasıyla etkiler ve davranışlarına da yansır. Bu sebeple de kimi zaman yazı veya şiir yazarak duygularının deşarj olmasını sağlar ve rahatlar.

DUYGULARI İSTİKRARSIZDIR

Ergenin duyguları sürekli olarak değişkenlik arz eder. Bir gün evvel çok tepkisel yaklaştığı bir konuya bir diğer gün, çok sükûnetle yaklaşabilir. Ya da ergenin duygularının çok anlık değişebildiği görülür. Kendisini çok iyi ve mutlu hisseden ergen kısa bir süre sonra çok gergin ve hüzünlü olabilir. Aslında bu değişimi kendisi de tam olarak tanımlayamaz. Ergenin duygularındaki bu değişim çok hızlıdır. Duyguları olduğu kadar duygularının yansıması olan davranışlarının da çok kısa zaman dilimleri içinde değişim gösterdiğini görürüz. Hata bu nedenle kimi ebeveynler ergen çocuklarını samimiyetsizlikle suçlarlar. ?Bir öylesin bir böyle?, ?gerçekten içinden geldiği için mi iyi davranıyorsun bilemiyorum?? gibi ifadelerle bu değişkenliğe karşı rahatsızlıklarını ifade ederler. Ancak bu tarz yaklaşımlar duygusal değişimi çok hızlı olan ergene gösterilecek en tehlikeli yaklaşımlardandır. Bütün bu sebeplerden dolayı ergeni tanımaya çalışırken duygu süreçleri hakkında da bilgi sahibi olmalıyız. Aksi takdirde ergen-ebeveyn güç çatışmalarının çok sık görülmesi kaçınılmazdır.

EBEVEYNLER ERGENLERE NASIL YAKLAŞMALI?

Ebeveyn ergenin değişen duygu süreçleri ile ilgili olarak sürekli soru sormamalı. Ebeveyn ne kadar iyi niyetli olursa olsun, ergen kendisinin bile tanımlayamadığı bu soruların cevabını tam olarak veremez ve gerilim yaşar, bu nedenle de ebeveynine ters cevaplar verir. ?Neden böyle davranıyorsun?? ?Daha az önce gayet iyiydin.? ?Bu şekilde bizi mi kandırıyorsun?? tarzı yaklaşımlar veya sorular ebeveynin ergene güvenmediği mesajını verir. Ebeveyn çok sık olmamakla birlikte gerçekten çocuğunun desteğe ihtiyacının olduğunu düşündüğü zamanlarda ısrarcı olmaksızın ?Senin için bir şey yapabilir miyim?? diye sormalı. Ebeveyn çocuğunun yaşadığı duygusal süreçlerle kesinlikle şakayla bile olsa dalga geçmemelidir. ?Oo, şair olmuşsun!?, ?Seninkisi kara sevda!? Ebeveyn ergenin yaptığı çok tepkisel davranışlara, kontrollü yaklaşmalı, aynen çocuğu gibi tepkisel davranmamalı. Yaşanan problemin çözümü için ergenin sakinleşmesini beklemelidir. Ebeveyn zaman zaman ergenle bir zamanlar kendi yaşadığı duygu süreçlerine bağlı anılarını tatlı bir üslupla paylaşmalı. Ancak bu paylaşımın sorun anında olmamasına ve nasihat tarzında olmamasına dikkat edilmelidir.