Oğlumun okuluna gitmem gerektiğinde, bunu teneffüs zamanlarına denk getirmemeye dikkat ediyorum. Çünkü öğrencilerin hepsi enerji dolu, kıpır kıpır. Teneffüs zili çaldı mı, onları durdurabilene aşk olsun! Onlar bu yaşlarda ne gürültünün farkındalar, ne de bundan zarar gördüklerinin. Fakat öğretmenler için aynı şeyi söyleyemeyiz. Zîrâ çocukların okul bahçesindeki cıvıl cıvıl sesleri, koridor ve sınıflarda gürültüye dönüşüyor. Bunun sebebi, sınıf ve koridorlar başta olmak üzere kapalı mekânların akustik açıdan uygun tasarlanmamış ve inşa edilmemiş olmalarıdır. Hatırlıyorum; benim lise yıllarımda da böyleydi.

Yeterli sayıda okul ve derslik yapılması dâima öncelikli hedef kabul edildiğinden, gürültüsüz mekân tasarımı hep ikinci plânda kalmakta, hattâ çoğu zaman bunun farkına bile varılmamaktadır. Kötü akustik şartlar, konuşmaya ve iletişime olumsuz tesir etmekte, dolayısıyla eğitim kalitesini düşürmektedir. Ayrıca eğitim mekânlarındaki istenmeyen gürültüler insanlarda geçici işitme kaybına sebep olmaktadır. Bazı hayvanlar üzerinde yapılan incelemelerde gürültünün beyin hücrelerine zarar verdiği tespit edilmiştir. Halbuki bazı küçük ve ekonomik tedbirlerle daha az gürültülü koridor ve dersliklere sahip olmak mümkündür.

Ses, bir kaynak tarafından hava ortamındaki moleküllerin titreştirilmesiyle ortaya çıkar. Ses basınç seviyesi birimi desibeldir (dB). Rahatsızlık verici bir hâl alan ve eşik değeri insandan insana değişebilen sesler ise gürültüdür.

Bazı müzik türleri gürültü hâlini alabilir. Bunun yanısıra, bir zeminin gıcırdaması veya musluktan damlayan su bile insanın psikolojik durumuna bağlı olarak o an için rahatsız edici olabilir.

İnsan için işitme eşiği sıfır desibel kabul edilirse, oturma odasındaki normal sesler 40 dB, normal konuşma 60 dB, trafik 80 dB, havalı matkap 110 dB ve uçağın kalkışı 125 dB değerindedir. Ağrı eşiği ise 140 dB civarında bir değere tekabül etmektedir.

Gürültünün ne kadarı zararlı?

ISO (Milletlerarası Standartlaşma Organizasyonu) tarafından 1971 yılında alınan kararla 90 ± 2,5 dBA (A, insan kulağının frekansa göre sesi filtrelemesidir) insan sağlığına zararlı gürültü seviyesi olarak kabul edilmiştir. Gürültüye mârûz kalan kişilerde geçici işitme kayıpları oluşabilmektedir. Yeterli dinlenme mümkün olduğunda bu kayıplar telâfi edilebilmekte, aksi takdirde işitme kayıpları kalıcı olmaya başlamaktadır.

Sınıflardaki gürültü seviyesinin ders esnasında ve teneffüslerde 72-119 dBA aralığında değiştiği tespit edilmiştir. Gürültü dozimetresi ile yapılan ölçümlere göre, 80 dBA'da 7,5 saat kalmak, % 100 doza tekabül ederken; 90 dBA seviyesindeki bir gürültülü mekânda 8 saat boyunca bulunmak, % 300'lük bir gürültü dozuna mârûz kalınması mânâsına gelir.

Okulda gürültü

Gürültü insanın zihnî ve fizikî faaliyetlerine menfî tesir eder. Öğretmeni iyi takip edemeyen öğrenci, dersten kopar; bu durum süreklilik kazandığında, öğrenci sınıf içinde yalnızlaşır ve asosyal temayüller sergilemeye başlar.1 Her ortamın, orada en küçük bir ses çıkmadığı durumda bile dışarıdan gelen belli, bir gürültü seviyesi vardır. Buna geri-plân (background) gürültü denir. Çevreden kaynaklanan bu gürültünün daha az olduğu sınıflarda dersin sağlıklı şekilde takip edildiğini ortaya koyan araştırmalar vardır.2 Bilhassa zihnî faaliyetlerin yapıldığı herhangi bir ortamda geri-plân gürültünün çeşitli izolasyon tedbirleriyle içeriye ulaşmasının engellenmesi çok önemlidir.

Okullardaki gürültünün kaynağı kısmen dış ortam, kısmen de bina içindeki seslerdir. Sınıf veya koridorun fizikî yapısı akustik açıdan uygun olmadığında bu gürültü engellenemez. Dolayısıyla, sınıf ve koridorlarda gün boyunca gürültü ile yaşamak zorunda kalan öğretmen ve öğrencilerde, zamanla gürültü kaynaklı rahatsızlıklar görülmektedir.

Amerikan Millî Standardı'nda (ANSI S12.60-2002) sınıflardaki geri-plân gürültünün 40 dBA'yı geçmemesi gerektiği bildirilmektedir.3 Çevredeki Gürültünün Değerlendirilmesi ve İdaresi Yönetmeliği'nde Türkiye'de sınıflarda maksimum geri-plân gürültüsü 45 dBA olarak belirtilmiştir.4

Gürültüsüz mekân tasarımı

Akustik çözümler iki bölümde incelenebilir. Birincisi, eğitim mekânının yerinin seçiminden, sınıf içine asılacak panonun cinsine kadar çeşitli uygulamalarla; ikincisi ise, mevcut eğitim mekânlarında gürültüyü azaltmak için alınabilecek tedbirlerle ilgilidir.

Okul binaları için şehir gürültü haritaları incelenerek, bölgenin gürültü açısından en uygun yeri seçilmelidir. Okullar şehirde yoğun trafiğin olduğu bölgelerden uzakta inşa edilmeli veya şehir trafiği okulların yerleşimine göre düzenlenmelidir. Binanın mutlaka bir akustik tasarım projesi bulunmalıdır.

Uzun, yüksek ve birbirine paralel koridorlardan kaçınılmalıdır. Büyük yüzey alanlarına sahip mekânlarda ses daha büyük hacimde yansımakta ve kuvvetlendirilmektedir. Koridorların taban, tavan ve duvar yüzeyleri sert malzemelerle kaplanmamalıdır. Yumuşak sıvalar ve boyalar tercih edilmelidir. Yüzeylerin düzgün olması sesin yansımasına sebep olacağından pürüzlü yüzeyler tercih edilmelidir.

Sınıflarda yumuşak yüzeyli mobilyaların kullanılması pratik olmamakla birlikte sesin yutulmasını sağlayacağından ve yansıma süresini uzatacağından dolayı belli yaş grupları için tavsiye edilebilir. Zeminde halı kullanılabilirse daha iyi olur. Halı yüksek frekans sesleri yuttuğu gibi, sandalye, sıra ve masa gibi eşyaların gıcırtısını da engeller. Bunlara rağmen sınıfta halı kaplama akustik açıdan en iyi çözüm sayılmaz. Bu ancak kreşlerde ve anaokullarında uygulanabilecek bir tedbir olabilir. Düşük ve orta frekanslardaki gürültülerin yutulması için ses yutucu geniş yüzeyli malzemelere gerek vardır. Bunlar genellikle tavana asılan akustik kaplamalar olup, en yaygın kullanılanları elyaftan veya şeker kamışı lifinden yapılan ince delikli panellerdir. Fiberglas yalıtım panelleri de ses yutucudur. Bu malzemelerin sağlığa zararlı ve yanıcı olmamasına dikkat edilmelidir.

Bir sınıf için örnek çalışma

Daha önce inşa edilmiş eğitim mekânlarında bazı düzenlemelerle akustik açıdan daha uygun sınıf ve koridorlar oluşturulabilir. İç hacimlerde aksisada (reverberation) süresini kısaltmak sesin yutulması için gereklidir. (Aksisada süresi, odada bulunan bir ses kaynağının, ses kapatıldıktan sonra 60 dBA azalması için geçen süredir.)

Bir sınıf için en pratik çözüm, tavanı akustik yutucu malzemeyle kaplamaktır. Akustik malzemeler ses yutucu özelliklerine göre ses yutma katsayısı (NRC-noise reduction coefficient) ile sınıflandırılırlar. (Pamuk özlü akustik yutucuların NRC değeri 1,25-1,90; Cam yünü esaslı malzemelerinki 0,70-0,85 ve Metal bazlı malzemelerinki ise 0,65-0,70 şeklindedir.)

İnce malzemeler ancak yüksek frekans, yani düşük dalga boyundaki sesleri yutabilir. Düşük frekans/yüksek dalga boyunu yutabilmek için ise daha kalın malzemelere ihtiyaç vardır.

Ses yutucu malzemeler, sesin yüzeyden içeriye küçük titreşimlerle girebilmesi için gözenekli olarak tasarlanmıştır. Ses dalga enerjisi, havada hareket eden moleküllerin birbirine yakın dizilmiş fiberler arasında yavaşlatılmasıyla yutulur. En verimli ses yalıtımı için, gözenekli malzemenin ¼ dalgaboyu arkasında sert yansıtıcı yüzeyin olduğu ve sesi gözenekli yapının içine odakladığı yutucu malzemeler kullanılmalıdır. Konuşma ses frekansları için yutucu malzemenin 6,5?7,5 cm kalınlığında olması gereklidir.

Küçük boyutlu sınıflarda iyi bir iletişim ve sesin anlaşılabilirliği için 0,4-1 saniye arası aksisada süresi dikkate alınmalıdır. Gerekli ses yutucu malzeme miktarı (alanı), toplam Sabin'in (Sabin, 0,093 m² alanlı bir malzemenin ses yutma birimidir) malzemenin ses yutma katsayısına bölünmesiyle elde edilebilir.

Sınıf ve koridorlarda gürültünün yükseltilmesini önlemek için yumuşak yüzeyli panolar/resimler asılabilir. Cam ve seramik gibi sert yüzeyli malzeme kullanmaktan kaçınmak gerekir. Zîrâ sert ve düzgün yüzeyler sesi daha çok yansıtır. Hele bu yüzeyler birbirine bakıyorsa yani birbirine paralel ise, sesin daha çok yükselmesine sebep olur.

?ehir merkezindeki okulların çevresindeki yollar gürültü yutucu özel asfalt ile kaplanabilir. Gerekirse gürültü yutucu bariyerlerle okulun etrafı çevrelenebilir.

Türkiye'de sınıf akustiğinin iyileştirilmesine yönelik bazı çalışmalar ve ölçümler yapılmış ve yayımlanmıştır.5,6 Önemli olan husus, gürültü ile mücadelede bunların ülke genelinde hayata geçirilmesidir.

Bütün bu teknik iyileştirme çalışmalarının ve tedbirlerin yanısıra, konunun eğitim ve terbiye ile ilgili bir yanının olduğu da gözden uzak tutulmamalıdır. İnsan fıtratına hitap eden Kur'ân'ın ve Hz. Peygamber'in (sas), sesin yükseltilmemesi konusunda çeşitli ikazlarda bulunduğu unutulmamalıdır. Dolayısıyla gürültünün zararları konusunda öğrenci ve öğretmenlerde belli bir hassasiyetin gelişmesi için çalışmalar yapılmalıdır.

Dipnotlar
1. Evans, G.W. & Lepore, S.J., (1993). Nonauditory effects of noise on children: A critical review. Children's Environments, 10(1), pp.31-51.

2. Evans, G.W. & Maxwell, L., (1997). Chronic noise exposure and reading deficits: The mediating effects of language acquisition. Environment and Behavior, 29(5), pp.638-656.

3. American National Standard ANSI S12.60-2002. Acoustical Performance Criteria, Design Requirements, and Guidelines for Schools.

4. Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği, (2002/49/EC)

5. Z. Karabiber, E. Çelik, Dersliklerin akustik yönden öznel ve nesnel olarak değerlendirilmesi üzerine bir çalışma, 6.Ulusal Akustik Kongresi, 2002.

6. T.Talayman, E. Ayder, H. T. Belek, Öğrenim kalitesinin arttırılmasına yönelik bir sınıf akustiği uygulaması, 6.Ulusal Akustik Kongresi, 2002.