2012 yılı tercih süreci önceki yıllarla kıyasladığımızda daha fazla önem arz etmektedir. Bu yıl tercih sürecine denk gelen alan için alan dışı (0,12-0,15) farkın ortadan kalkması, kontenjanlarda oluşan büyük artış, sınava giren öğrenci sayısındaki rakamların değişmesi, eğitim fakültelerinin bir çoğunun ikinci öğretim programlarının kapatılması Açık Öğretim fakültesinin 4 yıllık programlarının kontenjanlı olması gibi değişiklikler 2012 yılı tercihlerinin hassasiyetini ortaya koymaktadır.

Zaten çok önemli ve kritik bir süreç olan tercih süreci bu değişikliklerle beraber daha da kritik bir hal almıştır. Peki üniversite adayları bunları dikkate alarak neler yapmalı? Adayların kafası karışık ve her gün yeni yorumlar ortaya çıkıyor. İşte bu durumda krizi iyi yönetecek uzmanlardan yardım almakta var.

         Bu bilgiler ışığında doğru tercihin anahtarı neler olmalı?

  1. Yapılacak ilk şey sınav sonuç belgesinin doğru yorumlanmasıdır. Öğrenciler sınav sonuç belgesindeki hangi puan ve başarı sıralarını kullanacaklar? Yapılacak olan tercih eğer sınavsız geçiş ile gidilen program ise okul başarı puanları dikkate alınacaktır. Açık Öğretim tercihi yapılacaksa sol sütundaki ham puanlar, diğer tüm programlar için yerleştirme puanları (orta sütundaki Y harfli puanlar) dikkate alınacaktır.
  2. Kılavuz doğru anlaşılmalıdır. Kılavuzda Tablo-3A daha çok sınavsız geçişle gidilen 2 yıllık ön lisans programlarını, Tablo-3B YGS puanıyla gidilen 2 yıllık ön lisans programlarını, Tablo 4 ise 4-6 yıllık lisans programlarını içermektedir.
  3. Kılavuzun en önemli kısımlarından biri de kuşkusuz özel koşullardır. Özel koşullara tercihin anahtarı diyebiliriz. Örnek olarak; bazı bölümler bağlı olduğu üniversitenin olduğu şehirde değil de başka şehirde eğitim veriyor olabilir. Ya da İngilizce eğitim veren, İngilizce hazırlığı mecburi olan bölümler var. Eğer öğrenciler kılavuzu doğru okumazlar ise yerleştiklerinde sürprizlerle karşılaşabilirler.
  4. Tercihi yaparken puandan ziyade başarı sıralarını dikkate almakta fayda var.

 

  • Başarı sıralaması ilk 10 binde olan öğrenciler tercihlerine 5 binden başlayıp 15 binde bitirebilirler.
  • Başarı sıralaması ilk 30 binde olan öğrenciler tercihlerine 15 binden başlayıp 45 binde bitirebilirler.
  • Başarı sıralaması ilk 60 binde olan öğrenciler tercihlerine 40 binden başlayıp 90 binde bitirebilirler.
  • Başarı sıralaması ilk 90 binde olan öğrenciler tercihlerine 60 binden başlayıp 130 binde bitirebilirler.
  • Başarı sıralaması ilk 120 binde olan öğrenciler tercihlerine 90 binden başlayıp 160 binde bitirebilirler.

 

           Başarı sıraları büyüdükçe alacağınız alt ve üst sınırda büyüyebilir. Yukarıdaki örnekler tavsiye niteliğindedir. 30 tercih yaptığımızı varsayarsak kendi başarı sıramızın listenin ortasında olmasına dikkat edebiliriz. Yani üst taraflara olmasına imkansız gözüyle baktığınız 3-5 bölümü, en alt tarafa da olmasına kesin gözüyle bakabileceğiniz 3-5 bölümü, ortalama 20 bölümü de sizin başarı sıranıza yakın programları yazabilirsiniz. Listeyi bu şekilde yaptığınız takdirde sınav sonuçlarının açıklanma sürecini daha rahat bekleyeceğinizi düşünüyorum.

 

  1. Kesinlikle istemediğiniz bir şehri ve bölümü yazmamalısınız. Bugün Türkiye’ de bu konuda yapılan araştırmalar sevmediği mesleği yapan çok kişinin olduğunu göstermektedir. Puana göre bölüm ya da üniversite seçilmez. Ya da sadece üniversitenin adı var diye de bir yer seçilmez. Adının popülerliği için gidilen üniversite 4-6 yıl içinde bitecektir ve bu kez öğrenci kendi hayatıyla baş başa kalacaktır. Bu yüzden seçilen bölüm, şehir ya da üniversiteler kendi istediğimiz ilgimize yeteneğimize uygun olduğunu düşündüğümüz yerler olmalı.
  2. Başarı sırasına göre programları kıyasladığımızda mantık sırasına göre olmalıdır. Başarı sırası birbirine yakın olan iki program arasında yer değişikliği olabilir ama eğer iki programın başarı sıraları arasında büyük fark varsa başarı sırası mantığı göz önünde bulundurulmalıdır.
  3. Farklı puan türlerine ait programları aynı listede gösterebilirsiniz. Bunları da istek ve programların başarı sıralarını dikkate alarak sıralayabilirsiniz.
  4. Taban puanı kısmı boş olan programlar 2012 yılında yeni açılmış ya da 2011 yılında kontenjanı dolmamış demektir. Bu programları yazabilirsiniz ve istediğiniz sıraya alabilirsiniz. Fakat tercih listenizde yazacağınız sırayı tahmin etmek için ona yakın özelliklere sahip başka bir üniversite programının başarı sırasını baz alabilirsiniz.
  5. Tercihlerinizde yer verdiğiniz üniversite devlet, vakıf, yurt dışı ya da Kıbrıs olup olmadığına dikkat ediniz ve maddi durumlarını araştırınız.
  6. Bir meslek hakkında bilgi sahibi değilseniz araştırınız. Eğer Tıp Fakültesi yazacaksanız bir doktoru ziyaret edebilirsiniz. Hukuk Fakültesi istiyorsanız bir avukattan bilgi alabilirsiniz. Eğer Mühendislik programları okumak istiyorsanız bir mühendisin hangi şartlarda çalıştığını öğrenebilirsiniz. Mesleği erbabından öğrenmek karar vermede en etkili ve sağlıklı yöntem olacaktır.

 

 

Tercih yapma süreci sınava hazırlanma sürecinden daha zor ve stresli bir hal alabilmektedir. Bu yüzden tercihi doğru yapmak çok önemlidir. Tercih yaparken bir anlamda hayatınız ile ilgili karar veriyorsunuz. Yazdığınız bir bölüm sizin hayatınız, işiniz olacak. Bu yüzden yukarda saydığımız tavsiyeleri dikkate almanızı ve bir uzmanla görüşerek tercih yapmanızı tavsiye ederim.

            Şimdiden tüm üniversite adaylarına başarılar dilerim.

Bu içerik alıntıdır.
Yazar: Murat Aydın
Kaynak: