Doğru tercih mutlu bir gelecek demek
İnsan yaşamındaki önemli dönüm noktalarından biri meslek seçimidir. Günümüzde çoğu insan yaptığı işle değil, düşlediği meslekle kendini bulabileceğini ve yaşamının bu sayede daha anlamlı olacağını düşünmektedir. Yıllarını bir mesleğe harcayan insanların yer yer mutlu olmadığını görebiliyoruz. Bu insanlar arasında emeklilik dönemine geldiklerinde farklı bir mesleğe geçiş yapmayı düşünenler de bulunmaktadır.
Meslek, bireyin kendini ve yeteneklerini geliştirme ve gerçekleştirme yoludur. Kişinin kişilik özelliklerini, ideallerini, hayat görüşünü, değerlerini belirler. Birey günün büyük bir bölümünü işinde geçirir. Bireyin yaptığı faaliyetler ilgi ve yeteneklerine uygunsa kişi mesleki açıdan doyuma ulaşır. Mesleki doyum ise, genel doyuma yansır. Bireyin hayatta mutlu olması bir anlamda kendi özelliklerine uygun, doyum sağlayıcı meslek seçmesine bağlıdır. Meslek seçimindeki kararı bireyin, işindeki başarı veya başarısızlığını da etkiler. Her birey farklı ilgi ve yeteneklere sahiptir. Her meslek de farklı yetenekleri gerektirir. Bir kimse sahip olduğu nitelikleri gerektiren, sahip olmadığı nitelikleri gerektirmeyen mesleklerde başarılı olur.
İnsan, yetenek ve ilgisine uygun bir meslek seçememesi durumunda kendini işine veremediği gibi, psikolojik olarak da sağlıklı ve huzurlu olamaz. Meslekteki doyumsuzluk farklı alanlara yönelmeye neden olabilir. Bu ise bireyin işindeki verimini düşürür. Bir mesleğe karşı ilgili olma ve o mesleği severek yapma motivasyonla beraber başarıyı artırdığı gibi, istenmeyerek yapılan meslekler doyumsuzlukla beraber başarısızlığa neden olur. Araştırmalar, yanlış meslek seçiminin insanın psikolojik sağlığını olumsuz yönde etkilerken, aynı ortamı paylaştığı iş arkadaşlarıyla ilişkilerinin bozulmasına da yol açtığını gösteriyor.
Üniversite adayları, yaptıkları tercihle, mezun olduklarında iş bulma ve meslek edinme sürecini belirliyor. Öğrenci böylece gelecekte mutlu olup olmayacağını kendisi oluşturuyor. Sevdiği bir bölümü tercih ederse, mutlu olacağı bir mesleğe sahip oluyor. Ancak doğru seçim yapmakta sanıldığı kadar kolay değil. Sınava giren ve barajı aşmayı başaran adayın önüne birbirinden farklı 531 tane yükseköğretim programı çıkıyor. Tercih yapma hakkını kazanan aday lisedeki alanına, almış olduğu puana, kendi kişisel özelliklerine ve yükseköğretim programlarının niteliklerine göre karar vermesi gerekmektedir.
Yükseköğretim Programlarının Puan Türüne ve Öğrenim Durumuna Göre Çeşidi | ||
Puan Türü |
Öğrenim Durumu |
Yükseköğretim Program Çeşidi |
SAYISAL |
Lisans |
121 |
Önlisans |
105 | |
E?İT A?IRLIK |
Lisans |
77 |
Önlisans |
108 | |
SÖZEL |
Lisans |
46 |
Önlisans |
39 | |
YABANCI DİL |
Lisans |
34 |
Önlisans |
1 | |
TOPLAM |
Lisans |
278 |
Önlisans |
253 |
İki milyona yakın öğrenci ÖSS sonuçlarının açıklanmasıyla beraber tercih dönemine girmiş bulunmaktadır. Öğrenci, yapacağı 24 tercihle hayatının bundan sonraki akışına şekil vermeye çalışmaktadır. Yanlış tercih beraberinde birçok yanlışlığı da getiriyor. 'Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklerseniz sonrakiler de hep yanlış olur.' Çin atasözünü doğrular nitelikte bir hal alıyor.
Prof. Dr. Nursel Talman'ın yaptığı araştırma, meslek seçiminin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Talman'ın araştırmasına göre; meslek sahibi olanların yalnızca % 18'i yaptığı işe ilgi duyuyor. % 82'lik kesim ise yaptığı iş dışındaki alanlara eğilimlidir. Kendi yaptığı işe ilgi duyanların % 56'sını erkekler, % 44'ünü kadınlar oluşturuyor. Kendi meslek alanına ilgi duyanların yaptıkları işlere bakıldığında ilk sırayı % 24 ile finans, muhasebe, hesap işleri alıyor. Onları % 19,4'le el sanatları, tasarım ile ticaret pazarlama izliyor. Yaş gruplarına göre incelendiğinde kendi meslek alanına ilgi duyan % 18'lik kesimin çoğunluğunun 21–30 yaşları arasında olduğu görülüyor. İşinden memnun olmayanların % 70'lik kısmını üniversite ve yüksek lisans mezunları teşkil ediyor. İşinden en az memnun olan kesim teknik işlerde çalışanlar. Bunlar toplamın % 26'sına karşılık gelmektedir.
Ayrıca bireylerin meslek seçiminde yanlış davrandıklarının bir göstergesi de üniversitede okuyan veya mezun olan birçok öğrencinin tekrar sınava girmesi ve farklı bir bölümü tercih etmek istemesidir. 2003 ÖSS sonuçlarına göre üniversiteye yerleşen adayların % 20'si üniversitede başka bir bölümden mezun veya halen okuyan öğrencilerden oluşmaktadır. Buna göre halen üniversite birinci sınıfta okuyan her 5 öğrenciden 1'i daha önceden eğitim almaya hak kazandığı yükseköğretim programından memnun değil. Bu değerler bize ülkemizde gençlerin çoğunun istedikleri mesleğe sahip olamadıklarını göstermekle beraber tercihlerini doğru yapmadıklarının da bir delilidir.
İyi bir meslek seçimi kadar, o mesleğin gerektirdiği ruhsal, biyolojik ve fiziksel niteliklere sahip olmak da önemlidir. İlgi duyulan mesleği tanımak kadar, o mesleğin gerektirdiği kişisel özellikleri de taşımak gerekir. Bireyin öncelikle ilgi duyduğu meslek alanında başarılı olması, meslekle ilgili ruhsal, biyolojik ve fiziksel yeterliliğe sahip olması gerekir. Meslek seçiminde önemli noktalardan biri de mesleğin nitelikleri ile bireyin özelliklerinin örtüşmesidir. Yani bireyin düşündüğü meslekle özelliklerinin uygunluk göstermesidir.
Öğrenciler Mühendis olmak istiyor, ancak öğretmenliği tercih ediyor
2003 Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) sonrası öğrencilerin büyük çoğunluğu üniversitelerin öğretmenlikle ilgili bölümlerine yerleşti. Öğretmenlik mesleğinin diğer mesleklere göre daha kolay iş bulması öğrencilerin bu bölümü tercih etmelerinde önemli bir etken. Ülkemizdeki işsizlik oranının artmasına, yeni istihdam alanlarının oluşturulamamasına, yer yer ekonomik krizler sonucunda bazı sektörlerde personel sayısının azaltılmasına rağmen her yıl Milli Eğitim Bakanlığının 20 bin ile 30 bin arasında öğretmen ataması öğrencilerin tercihlerinde öğretmenliğe yer vermesinde etkili olmaktadır.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM) verilerine göre, Açıköğretim fakülteleri hariç devlet ve vakıf üniversitelerinin lisans programlarına 2003 ÖSS'de 177.516 öğrenci yerleşti. Bu öğrencilerden ilk beş tercihinden birine yerleşen aday sayısı 58.181, ilk tercihine yerleşen aday sayısı ise 12.842'dir. Öğrencilerin yüzde 32'si ilk beş tercihinden birine yerleşirken, binde 7'side ilk tercihine yerleşti.
Yapılan araştırmalar öğrencilerin kazanmak istedikleri yükseköğretim programıyla tercih ettikleri bölümlerin birbirinden farklı olduğu göstermektedir. 2003 yılında aynı yıl yapılacak ÖSS sınavından önce sınava hazırlanan öğrenciler üzerinde yaptığı araştırma bu iddiayı doğrulamaktadır. Araştırmaya 13.839 üniversite adayı katıldı. Araştırmada, öğrencilere ilk dört tercihlerinde hangi bölümü kazanmak istedikleri soruldu. Öğrencilerin ilk tercihinde yüzde 22'si Mühendislik ve Mimarlık fakültelerini, yüzde 11'i İktisadi ve İdari Bilimler fakültelerini, yüzde 10'u ise Tıp fakültesini kazanmak isteğini belirtti. 'İkinci tercihinizde hangi bölümleri yazmayı düşünürsünüz? sorusunu yüzde 10'u İktisadi ve İdari Bilimler, yüzde
Gençlerin meslek tercihiyle ilgili bir başka araştırma da Bahçeşehir Üniversitesi tarafından yapılmıştır. 11.515 öğrencinin katıldığı araştırmaya göre, gençler en çok
2003 Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) sonrası ilk beş tercihinden birine yerleşen adayların büyük çoğunluğunun eğitim fakültelerine yerleştirilmiştir. İlk beş tercihinden birine yerleşen 58.181 adayın yüzde 27'si Eğitim Fakültelerine, sınıf öğretmenliği bölümüyle bu rakam yüzde 32'ye ulaşırken, Mühendislik ve Mimarlık fakültelerine ise yüzde 19'u yerleşmiştir. Öğrencilerin yüzde 13'ü İktisadi ve İdari Bilimler, yüzde 11'i Fen-Edebiyat fakültelerinden herhangi bir bölümü kazandı. Bununla birlikte Tıp fakültesine yerleşen adayların oranı binde 5, Hukuk fakültesinin oranı ise binde 4'dür.
Birinci tercihine yerleşen adayların oranına baktığımızda ilk beş tercihine yerleşen adaylarınkine benzer sonuçlar çıkmaktadır. Birinci tercihine yerleşen 12.842 adayın yüzde 32'si Eğitim Fakültelerine yerleştirilmiştir. Sınıf Öğretmenliği ile bu rakam yüzde 36'ya ulaşmaktadır. İlk tercihinde Mühendislik ve Mimarlık Fakültelerine yer veren ve bu fakültelerin herhangi bir bölümüne yerleşen adayların oranı ise yüzde 16'dır. Fen-Edebiyat ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerinden herhangi birini ilk tercihinde gösteren ve bunlardan herhangi birinde okuma hakkını elde eden adayların oranında ise ilk beş tercihinde yer verenlere göre azalma görülmektedir. Fen-Edebiyat fakültelerinden herhangi birine yerleşen adayların oranı yüzde 8, İktisadi ve İdari Bilimler fakültelerinden herhangi birine yerleşenlerin oranı ise yüzde 10'dur. Birinci tercihinde Tıp fakültesine yerleşenlerin oranı ilk beş tercihinde yerleşenlere göre daha fazladır. Birinci tercihiyle Tıp fakültesine adayların binde 6'sı yerleşmiştir. Hukuk fakültesine yerleşenlerin oranında ise herhangi bir değişiklik olmadığı göze çarpmaktadır.
Fakültelere ve Tercihlere göre, 2003'de Yerleşen Aday Sayıları ve Oranı Toplam Yerleşen Aday Sayısı: 177.516 İlk beş tercihinden birine yerleşen aday sayısı: 58.181 İlk tercihine yerleşen aday sayısı: 12.842 | ||||
Tercih edilen Fakülteler |
İlk beş tercihine yerleşenler |
İlk tercihine yerleşenler | ||
Aday Sayısı |
% |
Aday Sayısı |
% | |
Mühendislikler |
11.290 |
19 |
2.164 |
16 |
İletişim |
1.932 |
03 |
579 |
04 |
Yabancı Dil ve Edebiyat |
1.839 |
03 |
482 |
03 |
Eğitim |
15.995 |
27 |
4.151 |
32 |
Fen-Edebiyat |
6.511 |
11 |
1.075 |
08 |
Finansla ilgili bölümler |
690 |
01 |
194 |
01 |
Güzel Sanatlar |
60 |
001 |
23 |
001 |
Hukuk |
2.653 |
04 |
525 |
04 |
Bu yazıyı paylaşın:
Bu yazıya hiç yorum yapılmadı, İlk yorumu yapan siz olun!ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan Rehberlik Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Kullanıcı GirişiYorum gönderebilmek için kullanıcı girişi yapın. Günün SözüBir mutluluk kapısı kapandığında diğeri açılır. Ancak biz kapanan kapıya o kadar uzun bakarız ki, bizim için açılmış bulunan yeni kapıyı görmeyiz. Helen KellerSite İçi AramaRehberlik sitesinde arama yapın
Copyright - Her hakkı saklıdır.
© 2004 - 2024 | Rehberlik Sitesi Design&Development by Rehberlik Sitesi
Sayfa Yükleme 0.22 sn. |