Çocuklarımızı 'ders çalış, yemek ye, testini bitirmeden odandan çıkma' emirleri arasında yetiştiriyoruz. Her birimiz evlatlarımızın iyi birer öğrenci, iyi birer insan hatta hiç şüphesiz dünya tarihini değiştirecek bireyler olmasını arzu ediyoruz. Peki bunun için ne kadar ve nasıl bir çaba gösterdiğinizi hiç düşündünüz mü?

Eğitim çağındaki pek çok öğrencinin evlerinde bugünlerde "ders çalış, ödevlerini bitir, ondan sonra bilgisayara geç, testini bitirmeden odandan çıkma" sesleri yankılanıyor. Ders çalışmak çocuklar için olduğu kadar anne-babalar için de stresli bir durum. Ebeveynler olarak bütün günün yorgunluğuna hayatın stres faktörleri eklenince ödev yaptırmak iyice zor bir görev haline geliyor. Bu görevi pek çok anne-baba mümkün olduğunca az sıyrıkla atlatmaya çalışıyor. Odasına gönderdiğimiz çocuğumuz dört duvarın içinden çıkmadığı müddetçe gönlümüz rahat işlerimize devam ediyor, "bitti ödevim" dediğinde akşamın kalan kısmını tüm aile huzur içinde geçirebiliyoruz.

Dünya düzeninde meydana gelen son değişikliklerle beraber yeni sistemin yöneticilerinin hayatları ve aileleri de ön plana çıkıyor bugünlerde. Gerek yenidünya mimarlarının, gerekse geçmişte iz bırakanların annelerinin öyküleri de bizlere ilham kaynağı olacak mesajları içeriyor. Çocukların omzundaki kendilerine bile fazla gelen çalışma sorumluluğunu, onların ödevlerini yaparak değil, sabahın erken saatlerinde onlarla beraber uyanıp birkaç saat sonra kendi sorumlulukları başlayacak olsa bile ders çalıştırarak azalttığını anlatıyor biyografiler. Ömer Seyfettin'in hayat hikâyesini anlatırken kendisini sabah namazında kaldırıp onunla ödevlerini gözden geçiren annesi geliyor gözümüzün önüne. Hz. İsa'nın yanında kendisini devamlı destekleyen Hz. Meryem, babasını kaybeden Cengiz Han'ın yanında obayı yeniden toparlayan annesi Ulun Hatun, Malazgirt Zaferi'nin komutanı Alparslan'ın topladığı orduyla savaşa çıkan annesi Altuncan Hatun olmasa idi şimdi bu liderlerden bahsediyor olabilir miydik? Her birimiz evlatlarımızın iyi birer öğrenci, iyi birer insan hatta hiç şüphesiz dünya tarihini değiştirecek bireyler olmasını arzu ediyoruzdur. Dünya tarihi gösteriyor ki, sadece büyük emekler verilen, tarihi değiştirme sorumluluğunda kendisine her daim destek olunan ve ilgi ile yetiştirilen kişiler başkalarının hayatlarında iz bırakıyor.