Hatta işin zamanla psikolojik sorunlara kadar vardığını. Uzmanlara göre bu uyumsuzluk sürecinin sebebi çocuklukta güven ve aidiyet duygusunun daha baskın olması.

-Evin kapısında durmuş, suratında gayet mutsuz bir ifadeyle alt dudağını sarkıtmış, içeri atacağı son adımın hesabını yapan bir çocuk... Ne istediği oyuncağı almadığı için annesine kızgın ne de sokakta biraz daha oynamak gibi bir derdi var. Üç yaşındaki Feyzanur'un kapıdan girmeme sebebi, yeni taşındıkları evi bir türlü kabullenememesi. Kiradan çıkıp kendi evlerine taşınmanın mutluluğunu yaşayan Muhammed-Fatma Keleş çiftini yeni yuvalarında üzen tek şey kızlarının eve alışamaması olmuş. Eski evleri kiraya verilmesine rağmen oraya her gittiklerinde kızlarının "Evimize gidelim." diye saatlerce ağladığını söylüyorlar.

Aslında bu sadece hikâyesini anlattığımız Feyzanur'un yaşadığı bir sorun değil. Özellikle okulöncesi çağdaki birçok çocuk yeni taşınılan evde böyle bir uyumsuzluk sürecinden geçiyor. Çocuklarda 'yeni ev sendromu' sadece bu şekilde de göstermiyor kendini. Komşunun ya da yakınlarda oturan bir akrabanın taşınması da çocukların çok zor alıştığı durumlardan. Sakarya'da yaşayan Mustafa-Nezahat Keskin çiftinin oğulları Ensar'ın yaşadıkları bu duruma tipik bir örnek. 5 yaşındaki Ensar aynı apartmanda yaşadıkları amcasının yakındaki başka bir binaya taşınmasına uzun süre gözyaşı dökmüş. Hatta geri gelmeleri için çocuk dünyasında kendince gerekçeler bile uydurmuş. "Bu eşyalar hiç güzel değil, bence çok açık renk, eski eviniz daha güzel oraya gelin." gibi. Evet, çocukların yeni ev fikrine alışmaları hayli zor. Peki, çocukların yaşadığı bu problemin kaynağında ne var? Çocuklarının böyle bir boşluğa düşmesini istemeyen ebeveynler taşınmadan önce ne gibi önlemler alabilir?

 

Aidiyet duygusu neden oluyor

Görüş ve önerilerine başvurduğumuz NP İstanbul Nöropsikiyatri Hastane-si'nden Çocuk ve Ergen Psikoloğu Hande Sinirlioğlu Ertaş'a tıpta 'yeni ev sendromu' diye bir sendromun olup olmadığını soruyoruz. Ertaş, böyle bir sendromun olmadığını, ancak çocukların genel olarak sadece yeni eve değil, yeniliklere alışmakta zorluk çektiklerini söylüyor. Önlem alınmadığında ise durumun travmatik boyutlara ulaşabildiğini anlatıyor. Ertaş'a göre çocukların yeni bir okul, ev, kardeş gibi yeniliklere zor alışmalarının kaynağında o yaşlarda güven duygusu ve aidiyetin çok önemli olması var. Çünkü bu türden yenilikler çocukların yeniden adapte olması gereken ve gündelik yaşamlarını tehdit eden değişimler. Yaş küçüldükçe de bu problemin görülme ihtimali artıyor. Ertaş bunu şu şekilde açıklıyor: "Küçük yaşlarda güven çok önemli. Yaşanmışlıklar daha az olduğu için yere sağlam basmak, güvenmek pamuk ipliğine bağlı oluyor." Ertaş, bu süreçte çocukta görülen ağlama, uyku, yemek problemleri gibi bozuklukların olayın artık travmatik bir sorun olduğunu gösterdiğini söylüyor.

Nelere dikkat edilebilir?

Çocukların yeniliklere alışmaları konusunda ailelere büyük görevler düşüyor. Hande Sinirlioğlu Ertaş, çocukların yeni eve alışmaları için yapılabilecekleri şu şekilde sıralıyor:

Özellikle kaygılı, güven sorunu yaşayan çocuklarda bu problem görülebiliyor. Burada önemli olan çocuğa o güveni vermek, yeniliklere adaptasyonunda hayatını kolaylaştırmak.

Yeni bir eve ya da okula gidilecekse çocukların önceden görmelerinde büyük yarar var.

Biz, genellikle çocuklara yeniliklerin anlatılmasını ve geçmişle ilişkilerini devam ettirmelerinin bir dönem sağlanmasını öneriyoruz. Çocuklar özellikle arkadaşlarını bırakmak istemez. Arkadaşlarıyla iletişiminin devam edeceğini çocuğa açıklamak ve bunu devam ettirmek gerekir.

Yaşanan problemler güven ve aidiyet duygusuyla ilgili olduğu için aile yeni evde çocuğa kendine ait bir dünyayı kendisinin oluşturmasına izin vermelidir. Odasını düzenlemesini sağlamak, kendi düzenlerini kurmaları için onlara yol göstermek gibi.

Bu içerik alıntıdır.
Yazar: ASLIHAN KÖŞŞEKOĞLU
Kaynak: Zaman