Çocuğum zeki, ama ders çalışmıyor

Bazı veliler, eğitimcilerin çocuklarıyla ilgili söylediği eleştirilere karşı hemen savunmaya geçer. Halbuki bu tavır öğrencilere fayda yerine zarar verir. Çocuğu için her türlü çözüm yolunu aramak anne babalar için daha sağlıklı bir yoldur. Aileler

Bazı veliler, eğitimcilerin çocuklarıyla ilgili söylediği eleştirilere karşı hemen savunmaya geçer. Halbuki bu tavır öğrencilere fayda yerine zarar verir. Çocuğu için her türlü çözüm yolunu aramak anne babalar için daha sağlıklı bir yoldur.

Aileler çocukları ile ilgili olarak tarafsız değerlendirme yapmakta zorlanırlar. Çocuklarının eksikliklerini, hatalarını genelde görmek istemezler. Özellikle bazı annelere göre kendi çocukları dünyanın en akıllı, en uslu, en başarılı, en yetenekli çocuğudur. Oysa okula yeni başlayan çocuk, hayatın daha başındadır ve bu çocuğun pek çok eksiğinin, hatasının olması doğaldır. Okulda öğrenciyle uzun zaman geçiren öğretmen, çocuğu yakından tanıma fırsatı bulur ve çocuğun pek çok özelliğini tarafsız bir gözle belirleyebilir.

Çocuğun iyi bir eğitim alabilmesi için okul ve ailenin işbirliği yapması gerekir. Çocuk okula kendini tanıması, yeteneklerini ve zaaflarını keşfetmesi; zaaflarını normal seviyeye kadar iyileştirmesi, yeteneklerini ise hayatta onu belli noktalara taşıyacak şekilde geliştirmesi için gider. Öğretmen, sınıf içinde çocuğu iyi gözlemleyerek, takip ederek onun zaaflarını ve yeteneklerini keşfetmeye çalışır. Öğretmen, elde ettiği bu bilgileri aileyle uygun bir şekilde paylaşmalıdır. Öğretmen bunu yaparken, aileyi ve öğrenciyi rencide etmemeye dikkat etmelidir. Bu doğrultuda kendi üzerine düşen görevleri planlı bir şekilde uygulamalıdır. Öğretmen söz konusu zaafların giderilmesi adına çocuğun ve ailenin yapması gerekenleri de belirlemelidir. Öğrenciyle birlikte bir plan yaparak onun eksikliklerinin giderilmesi için uğraşmalıdır. Aileyi bilgilendirmeli ve onların yapması gereken şeyleri de aileye uygun bir lisanla aktarmalıdır.

Bazı veliler çocukları ile ilgili eleştirileri duyduklarında hatta çocukları ile ilgili olarak istenmeyen durumlara kendileri şahit olduklarında gerçekleri görmek istemezler. Çocuklarına asla toz kondurmazlar ve hemen savunmaya geçerler: "Aslında benim çocuğum çok zeki; ama ders çalışmıyor." diyerek veya benzeri cümleler kurarak bahane bulma yoluna giderler. Bu yaklaşım, aile tarafından ciddi şekilde benimsenir ve bu tavırdan taviz verilmezse çocuğa, istemeden de olsa, büyük kötülük yapılmış olur. Çünkü aile gerçekte var olan bir sorunu görmek istememektedir. Öğretmenin değerlendirmelerine güvenmeyerek çocuktaki sorunları yok saymaktadır.

Bir hastalığın tedavi edilmesi için öncelikle teşhis edilmesi gerekir. Sonra bu teşhisten emin olunması, daha sonra da doktorun verdiği reçetenin uygulanması gerekir. Doktor, hastalığı bilimsel veriler ışığında belirlediği halde, "Bu doktor bir şey bilmiyor, benim bir şeyim yok." derseniz kendinize iyilik yapmamış olursunuz. Aile duygusal davranarak çocuğunun mükemmel olduğu konusunda ısrarcı olur ve öğretmenin belirlediği eksiklikleri, hataları, zaafları görmezden gelirse, çocuğun gelişimi adına büyük bir yanlışa düşmüş olur. Çünkü aile sorunun varlığını kabul etmeyerek, aslında var olan sorunun çözümünü reddetmekte; böylece de çocuğun eksikliğinin giderilmesine bizzat kendisi engel olmaktadır. Sorunu görmezseniz, çözümü de aramazsınız. Sorunun varlığını kabul ederseniz, çözüm için yapılması gerekenleri araştırırsınız. Sorunun çözümü için ne kadar erken davranılırsa çocuğun gelişmesi adına o kadar çok mesafe alınmış olur. Bu süreçte veli de çocuk ile ilgili her türlü bilgiyi öğretmenle paylaşmalıdır.