Çocukların odalarını toplamaması genellikle evde küçük çaplı krizlere yol açar. Anne ile çocuğun arasında inatlaşmalar, emir vermeler, tehditler neredeyse her gün yaşanır. Kriz eve misafir geldiğinde farklı boyut alır. Evin çocuğu, oyuncaklarını misafir gittikten sonra odasını toplamak zorunda olacağından vermek istemez. Odasını dağıttırmamak için mücadele eden çocuğa annesi dil döker; ama sonuçta anne çaresiz bu çatışma karşısında ne yapacağını şaşırır kalır. Uzman psikolojik danışman Mehmet Akif Aydın, öncelikle çocuğa, "Hadi bakalım şimdi oyuncaklarını topla" gibi emir cümleleri sarf etmemek gerektiğini söylüyor. Aydın, oda toplamanın bir grup oyunu haline getirilip, "Temizlik askerleri birlik olup odayı toparlayalım." gibi teşvikçi bir çaba halinde sağlanabileceğini belirtiyor.

Mehmet Akif Aydın, 2,5-5 yaşları arasındaki çocukların eşyalarını toplamamak için inat etmelerinin normal olduğunu ifade ediyor. Aydın, ebeveynin bu durumu yetişkin inadı gibi algılayıp eşyaları toplama mevzusunda çocukla daha da inatlaşmaması gerektiğini aktarıyor. Aydın, "Çocukların annelerinden ve babalarından sağlıklı bir şekilde ayrılması, sağlıklı bir kimlik ve kişilik geliştirmeleri önemlidir. İlk ayrışma çabalarını temsil eden 2,5-5 yaş civarlarındaki inatlar anne-baba tarafından bir yetişkin inadı gibi algılanırsa çocuk hem derin bir şekilde kırılır hem de istenilen davranışın aksini yapmaya devam eder. Hatta bu davranış pekişir. Bu inat, anneden ayrışma ve bireyleşme, kendi iradesini kullanma becerisi için çok önemlidir. Bu dönem gelip geçici olduğundan nasılsa çocuk topluma dâhil oldukça olgunlaşacak ve toplum kurallarına riayet edecektir. Yeter ki anne-baba, bu doğrultuda çocuklarını motive edebilsin." diyor.

Aydın, odayı toplaması yönünde baskı gören çocuğun dağınık bir karakter geliştirebileceğini belirtiyor. Çocuğun eşyalarını toplaması hususunda annelerin yaptığı diğer bir hata ise sorumluluğu tamamen çocuğa bırakmak ve kendi kendine tertip ve düzeni sağlamasını beklemek. Birçok davranışın uzun gözlemler sonucu yerleştiğini aktaran Aydın, 'hadi beraber toplayalım' gibi çocuğu da işin içine alan bir sistemle daha çok başarı elde edilebileceğini belirtiyor. Aydın'a göre anne aşırı titiz ve ortalama bir tertibin üzerinde düzen beklentisi içinde ise çocuk buna tepki olarak dağınıklığı tercih edebiliyor. Ayrıca mükemmel bir çocuk yetiştirme gibi bir kaygısı olan anneler de çocukta bazı davranışların bir an evvel yerleşmesi için aceleci davranabiliyor. Unutulmamalı ki, bir annenin en büyük silahı sabırdır.

Bazı çocuklar, oyuncaklarını dağıttırmamak için başkalarına vermez, sakınır. Zira o dağınıklığı kendisinin toplayacağını bilir. Böyle bir durumda anne, misafir gelmeden bazı oyuncakları belirlemeli ve gelecek arkadaşları ile paylaşması üzerine çocukla konuşmalı. Oyuncak toplamada çocuğa yardım edileceği sözü verilmeli ve söze riayet edilmeli.

 

Oyuncakları beraber cinslerine göre ayırın ve birlikte toplayın

Odayı toplama eğitiminde anne, mümkün olduğunca çocuğuyla beraber olmalı. Bu düzeni sadece çocuktan beklemek onun üzerinde baskı oluşturur.

İçine tüm oyuncakların atıldığı oyuncak sepetleri çocuğu düzensizliğe alıştırır. Birlikte oyuncakları cinslerine göre ayırın ve toplayın. Örneğin arabalar bir yana, yapı oyuncakları bir başka yana.

"Bilmiyorum kutusu'' oluşturun. Çocuk bu kutuya yerini bilmediği malzemeleri koyabilir. Sonra onunla beraber bu kutudakileri yerine yerleştirin.

Kardeşler arasında rekabet oluşturun. 'Kim en fazla kırmızı oyuncak toplayacak? 5 oyuncak toplayan, bir puan toplar. Bakalım şampiyon kim olacak?' gibi cümlelerle onları teşvik edin. Ayrıca zamana karşı da yarıştırılabilir.

Çocuk odasını topladığı zaman, sorumluluğunu yerine getirdiği ve yardım ederek annenin işini kolaylaştırdığı babaya anlatılmalı ve takdir edilmeli. Böylece davranış daha kalıcı olur.

Bu içerik alıntıdır.
Yazar: ZEYNEP KAÇMAZ
Kaynak: Zaman