Çalışma ortamının düzenlenmesi

Ya ümitsizsiniz ya da ümit sizsiniz.

Ya çaresizsiniz, ya da çare sizsiniz.

Behçet Necatigil

 

Ders Nasıl Çalışılır?

Valla mı? Ciddi misin? Manyaklar gibi ders çalışmaya hazır mısın? Çok iyi..

Bak manyakçım önce kitabını sana göre en verimli çalışabileceğim yere koy. Yok yok çöp kutusuna değil, masaya koy. Kitabını lambadan 22.5 duvardan 32, göz hizandan ise 78 cm. Uzağa koy. Çünkü bu uzaklıktan istesen de okuyamazsın.

Defterini ise masanın üstüne koy. Dik otur. Sağ el başparmağını burnuna koyarak iki karış mesafe ölç. Şimdi çok seri bir şekilde parmaklarını aşağı, yukarı oynatarak derse Naniik, naniik! yap.

Ders çalışırken mutlaka kendine dinlenme süresi ayır. Çalışırken sallanan koltuğu otur. Sallanırken her öne gelişte bir kelime okur, her arkaya gidişte ise dinlenirsin.

Matematik kitabının içinde tarih kitabını koy. Böylece bir dersi çalışırken başka bir dersi kaytardığını bilmek ruhunu huzura kavuşturacaktır.

Ders çalışırken iç huzurun çok önemlidir. Huzurlu değilsen ders çalışamazsın. Es kaza huzurluysan, radyoyu açıp haberleri dinle.

Radyodaki ders çalışmamana sebep olan politik, sosyolojik, ekolojik ve nörolojik unsurları üzerinden atmak için bir sonraki müzik programını mutlaka dinle.

Konsantrasyonunu sağlayacak son hareketi de yap. Gir kardeşini döv. Stresini at. Gel.

Haa, bi dakka. Önce mutfağa git. İnce uzun bir sürahiye patates cipsi, bir tabağa da kola koy. Bu terslik araştırma süreni uzatacak ve kahretsin ki derse geç başlamana neden olacaktır.

Unutma ki, her baba söze Ben sınıf birincisiydim diye başlar. Ancak 30 kişilik bir sınıfta her öğrencinin babası birinci olamayacağından, olasılık hesabına göre babaların dürüstlük oranı 1/30 dur. Baban nasihat çekerse he de gitsin.

Eğer okulda notları 10 üzerinden alıyorsan, aileni notların 5 üzerinden geçirildiğine inandır. Böylece aldığın bir 3 bile, ailenin gözünde 6 gibi işlem görecektir. Eğer okulda 5 üzerinde not alıyorsan ve aileni notların 2.5 üzerinden inandırabiliyorsan, yuh o aileye, senin zaten sorunun yok. Eğer kredili sistemde okuyorsan, Lise 1 de aldığın kredileri dönem sonunda dolara endeksli sigortala. Böylece kredi faizinle diğer dönemlerde hiç ders almadan diplomayı cebe indirebilirsin.

Çok zorlandım. Üfff. Saat de çok geç olmuş. Sen en iyisi Bir dahaki sınava çalışırım diye kendini kandır ve yatağına saldır.

Hala uyuyamayıp, ders çalışmak niyetinde isen senin için bir şey yapamayız. Doktor tavsiyesi ile kendi haline bırakılacaksın. Vah vah!

Öğrencileri koruma derneği adına sana acil şifalar dileriz. Yazık yahu, vahh vah. Allah. Allah! Neler var şu dünyada.

Akıl var, mantık var. İsrar ediyo ya, çalışam diyo ya. Biz daha ne yapalım. Vah vahh. Yok aklımız almıyo ya. Anlatsam, inanmazlar. Hala çalışıcam diyo ya. Atın şunu dernekten kardeşim,, hepimize kötü örnek oluyo. Vah vah!

Dikkatim çok çabuk dağılıyor!?, ?Odama girince genellikle uykum geliyor!? benzeri şikâyetleri sık sık duyarız. Bu tür şikâyetlerin önüne geçmeniz ve daha başarılı olmanız için çalışmamızın başından sonuna kadar pratik önerilerde bulunduk.

Şimdi de bu duruma neden olabilecek faktörlerden birisini, en iyi çalışma ortamının nasıl düzenleneceğini ve en iyi çalışma şeklinin hangisi olduğunu anlatalım. Bunun önemini şöyle bir örnekle açıklayalım. İnsanların büyük bir çoğunluğu kendilerini evlerinde rahat hissetmektedirler. Çok yakın bir arkadaşınızın evine gitmiş olsanız bile gece uyumakta zorluk çekebilir ve evinizi özleyebilirsiniz. Peki, bunun nedenini hiç düşündünüz mü? Aslında bu durum evin özümsenmesi, sahiplenilmesi ve kişinin kendinden bir parçayı evine aktarmasından kaynaklanmaktadır.

Tıpkı bunun gibi çalışma odalarımızda da kendimizi ders çalışırken rahat hissetmemizi sağlayacak bazı düzenlemeler yapmalıyız ki çalışma ortamımız da başarılı olmamıza, dolaylı da olsa, katkıda bulunabilsin. Şöyle bir düşünün: Bütün kitapların birbirine girdiği, dağınık, loş, ısıtması yetersiz, duvarları posterlerle kaplı bir odada verimli çalışmak mümkün müdür? Elbette ki değildir. Bu konuda yapılan araştırmalar belirli bir çalışma alanı ile çalışma davranışı arasında şartlı refleks türünden bir ilişkinin olduğunu göstermiştir. Bunun anlamı şudur: Çalışma ortamında yemek yenilmesi, uyunması, hayal kurulması v.b. bir süre sonra çalışma mekanı ile bu davranışlar arasında bir şartlanmaya neden olmaktadır.

Yemek yeme, uyuma, dinlenme v.b faaliyetleri çalışmak için ayırdığımız ortamda değil de ilgili mekânlarda yapmak, çalışmak için kendimize ayırdığımız mekânı en iyi şekilde kullanma amacını taşımaktadır. Böylesi bir alışkanlığı kazanarak çalışma ortamına döndüğümüzde çalışma davranışını kendiliğinden tetiklemiş oluruz.

 ?Öğrenci dediğin çalıştığı yerden belli olur!?

Kendinize ait bir odanız varsa ya da evin belirli bir köşesini ders çalışmak için ayırdıysanız çalışmaya başlamadan önce dikkat etmeniz gereken bazı noktalar vardır:

a) Işığın yoğunluğu

Çalışma masanızı pencereye yakın bir yere yerleştirin. Çünkü çalışmak için en elverişli ışık gün ışığıdır. Ancak yazın sıcaktan ve kışın da soğuktan etkilenmemek için pencereye çok da yakın olmamalıdır.

Akşam saatlerinde odanızı aydınlatmanız gerektiğinde ışık, parlama ve gölgelerden korunmak için, yazı yazdığınız elin çaprazındaki omzunuzun arkasından gelmelidir.    

Işık çalışma masasındaki materyalleri aydınlatacak yoğunlukta olmalı ve odanın diğer kısımlarıyla büyük bir karşıtlık oluşturacak kadar parlak olmamalıdır.

b) Ders araç ve gereçlerine kolay ulaşabilme

Ders çalışırken dikkati dağıtan faktörlerden birisi de ders araç ve gereçlerinin düzensiz yerleştirilmesidir. Çalışmaya başlamadan önce, gerekli olan materyalleri önceden hazırlayıp kolayca ulaşabileceğiniz bir yere koymalısınız.

 

Soru bankaları, dergi ya da ders notları gibi çalışırken ihtiyaç duyacağınız materyalleri işlevsel ve göze hoş gelebilecek bir şekilde yerleştirmek ders çalışırken sıkılmamanızı ve zevk almanızı sağlayan faktörler arasındadır.

 

 

c) Fiziksel rahatlık

Oturduğunuz koltuk ya da sandalye ne çok yumuşak ne de çok sert olmalıdır. Burada hemen belirtelim ki sandalye çalışmak için koltuğa oranla daha uygundur. Çünkü koltuk gevşemeye neden olabilmekte ve ders çalışma verimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

d) Okuma mesafesi

Ders çalışırken okunan materyalin uzaklığı yaklaşık olarak 30 cm olmalıdır. Böylesi bir mesafe gözlerin kelime gruplarına odaklaşmasını kolaylaştırması açısından önemlidir. Ayrıca gözlerinizin yorulmasını ve okurken meydana gelen baş ağrılarını da büyük ölçüde azaltacak bir faktördür.

e) Okuma pozisyonu

Büyük bir heves ve heyecanla bir an önce çalışmaya başlamak isteyen bazı öğrencilerimiz (!) ?Artık ders çalışmaya başlamak için her şey hazır sanırım. Çalışma masasına oturup çalışabilir miyiz?? diyebilir. Sevgili arkadaşlar lütfen acele etmeyin ve sabırsızlanmayın! : -)

Çalışmaya başlamadan önce birkaç ufak düzenleme daha yapmamız gerekli. Ders çalışırken;

·          Her iki ayağınızın da yere paralel uzanmasına,

·          Sırtınızın olabildiği ölçüde dik olmasına,

·          Kaslarınızın fazla gergin olmamasına dikkat etmelisiniz.

Peki, böylesi bir ders çalışma pozisyonunun bize sağlayacağı faydalar nelerdir?

 

·          Vücudunuz öne eğilmiş bir pozisyonda iken beyninize, duyma ve denge mekanizması aracılığıyla, uykunun tam sırası olduğuna ilişkin sinyaller gider. Oysaki dik oturduğunuzda, beyniniz önemli bir şey olduğunu anlar. Böylelikle konsantrasyonunuzu sağlamanız daha da kolaylaşır.

·          Araştırmalar bel kemiğinin dik oturma pozisyonundayken omuriliğe daha fazla enerji gönderilmesini sağladığını göstermiştir. Dolayısıyla omuriliğinize yönelen elektrik enerjisi akışı da, beyin gücünüzü artıran bir niteliğe sahiptir.

·          Kitap ya da notların gözlerden en az 30 cm uzaklıkta olması, gözlerinizin merkezi ve çevresel görüş açısından faydalanmanızı sağlayacaktır.

·          Ders çalışırken üst omurganız, özellikle de boynunuz eğik bir pozisyonda ise, nefes borunuzdaki damarlar sıkışacak ve beyne yeterli düzeyde oksijen ve kan akışı engellenmiş olacaktır. Dik oturduğunuzda ise beyninize yeterli düzeyde oksijen ve kan dolanımı sağlanmış olacaktır.