Bu yazı sizi STRESE sokmayacak!

Stres yönetimi sürecini tıpkı bir hastalık gibi ele alabiliriz. Kişisel gözlemlerime göre insanların sağlıklarıyla ilgili aldıkları önlemler çok az.

Hominide gırtlak yemek yiyoruz ve hiç spor yapmıyoruz. Ortam koşullarına uygun giyinmiyoruz. Bunun sonucunda da kilomuz artıyor; sağlık değerlerimiz geriye gidiyor ya da vücudumuz kırgın düşüyor ve hastalanıyoruz. Hastalıklara nasıl önleyici ve tedavi edici iki süreçle yaklaşabilirsek, strese de aynı şekilde önleyici ve tedavi edici şekilde yaklaşabiliriz. Stres, kelime olarak gerilim anlamına geliyor. Bir ipin gergin durması için, aksi yönde hareket eden iki güç olması gerekir. Belirli bir konuda karşınızdaki kişiyle aksi yönde kararlar alırsanız strese girersiniz. Örneğin siz bir toplantıdan çıkmak isterken, toplantının yöneticisi sizi orada tutmak isterse gerilirsiniz. Çevremizde bizi germe/strese sokma potansiyeli olan birçok ip vardır. Ailemiz, işimiz, okulumuz, arkadaşlarımız, toplumsal kurallar, kariyerimiz için yapmamız gerekenlerle bizim aramızda görünmez ipler vardır. Bu iplerin her birinin ucunda bir kişi veya kişiler vardır ve bu insanlarla fikirlerimiz ayrı düştüğünde ipler gerilir. Tam merkezde bir insan olarak çevremizdekilerce çekilen bu ipler bizi tam ortada çevreler ve ne yapacağımızı bilemeden bizi sıkan iplerin arasında büzülürüz. İnsanların yanı sıra trafiğin çok, paranın az olması da başlıca stres kaynaklarındandır. Siz hızlı gitmek isterken yoğun trafik sizin yavaş gitmenize yol açar. Siz çok para harcamak isterken, paranın azlığı size daha az harcatır.

Stresin ortaya çıkmasını engellemek için iki tane önleyici yöntem olabilir. İnsanların bizim amaçlarımıza yaklaşması, bizim yapmak istediklerimizi anlayışla karşılaması ya da bizim onların istediklerine yaklaşmamız veya bizim onları anlayışla karşılamamız uygun bir yöntem olabilir. Tabii bu arada soru şudur; nasıl onlar bizim amaçlarımıza yardım edecek ve ipler gerilmeyecek? İşte bu sorunun cevabını önleyici sağlık yaklaşımında olduğu gibi, önleyici stres yaklaşımları veriyor. Önleyici sağlık yaklaşımları temel olarak sürekli iletişim, sürekli yardımlaşma ve sürekli iyilik yapmayı temel alır. Gençlere anne-babalarının desteklerini kazanmak istiyorlarsa her zaman anne-babalarının isteklerini ellerinden geldiğince yerine getirmelerini, onlara sık sık sarılmalarını, her fırsatta irili ufaklı hediyeler almalarını, mümkün olduğunca onları dışarı çıkarmalarını ve birlikte keyif alacakları etkinlikler yapmalarını öneriyorum. Neden? Basit; sevmek yetmez; sevginizi göstermek de gerekir. İçten sevginizi hissettirdiğiniz insanlar, siz bir şey yapmak istediğinizde sizi daha fazla destekleme eğilimi gösterir ve onlarla aranızda gerilim yaşanmaz. İşyerinde ya da okulda da çok farklı bir durum söz konusu değildir. İşyerinde de gerilim istemiyorsanız, çalışma arkadaşlarınızla ve üstlerinizle birebir ilgileniyorsanız, selam veriyor, hal hatır soruyor, yerine göre ufak hediyeler veriyorsanız (bir kitap, bir seyahat dönüşünde ufak bir biblo), onlara danışarak kendilerini değerli hissetmelerini sağlıyorsanız, onlar da herhangi bir konuda sizi destekleyebilir ve normalde ayrı düşeceğiniz bir konuda birleşebilirsiniz. Bazen eğer onlar sizin fikirlerinize yaklaşmıyorsa, sizin onların fikirlerine yaklaşmaya çalışmanız stres seviyesini düşürür. Trafiğin çokluğu ve paranın azlığı gibi stres kaynakları da önleyici yaklaşımlarla ortadan kaldırılabilir. Eğer geç kalma fikri sizi rahatsız ediyorsa, daha önce hareket etmek yerinde olacaktır. Belirli bir ödemeyi yapmak için para yetişmiyorsa, önceden o ödeme ihtiyacını doğuracak hamleyi yapmamak gerekir. Ne yapacaksanız önceden yapacaksınız. Kalp hastası olduktan sonra spor yapamazsınız. Kolesterol ya da şeker seviyesi çıktıktan sonra onları normal düzeye döndürmek çok zor olur. Ama yemek yeme alışkanlıklarımızı zamanında değiştirmek, olası sağlık sorunlarının önüne geçmemize yardım eder. Aynı şekilde zamanında çevremizdeki insanları kazanmak için yapacaklarımız da sonradan bu insanların bizi strese sokmasını engeller.