Her mesleğin zorlu ve riskli yanları vardır. Kimi meslek erbapları bedenen, kimi zihinsel yorgunluk yaşar. Hangisi daha zordur diye hep konuşulur, tartışılır...

Hepsinden önemlisi, meslek icra edilirken çalışanın maruz kaldığı risklerdir. Bu riskler, uzun yıllar sonra belirli hastalıklar şeklinde kendini gösterir ki; bu hastalık, fabrikaların üretim bölümlerinde çalışanlar için çoğu zaman kanserdir. Ama şu sıralar en yaygın görülen hastalıklar, boyun düzleşmesi ve bel ağrıları gibi görünüyor. Neredeyse tüm çalışanlar ya 'belim ağrıyor' ya da 'boynum kasılıyor' diye sızlanıyor...

Gazeteciler, stres hastası

Uzun süre oturmaktan ve hareketsiz kalmaktan kaynaklanan bel ve boyun fıtığı, gazetecilerin en çok şikâyet ettiği hastalıklar arasında yer alıyor. Gerek haber yazma gerekse deşifre yapma sırasında gazetecilerin hareket eden tek organları elleri. Ya fare tıklanıyor ya da klavye tuşlanıyor. Bu da 'karpar tünel sendromu' denilen bilek ağrılarına ve parmaklarda duyu kaybına neden oluyor. Bilgisayar başında uzun süre geçiren gazetecilerde göz bozuklukları ve aşırı strese bağlı olarak kalp rahatsızlıkları görülebiliyor.

Okullar sesi kısık öğretmenlerle dolu

Sürekli ders anlatmak sorunda olan öğretmenlerde uzun süreli ses kısıklıkları meydana geliyor. Özel bir dershanede edebiyat öğretmeni olan Ömer Özel ses kısıklığından şikâyet edenlerden. Gripten dolayı sesinin kısık olduğu bir günde öğrencisine bağırmak zorunda kalan Özel'in ses telleri iyice yıpranmış ve o gün bugündür (1991'den beri) normale dönmemiş. Özel, "Öğretmenlerin ses telleri, kaçınılmaz bir şekilde zarar görüyor, bu sebeple sesleri kısıkken yükse sesle konuşmamalılar. Bu, daha kötü sonuçlar doğuruyor." diyor. Ayrıca ders anlatırken genellikle ayakta kalmak zorunda olan öğretmenlerin bacaklarında da varis oluşuyor. Çoğu eğitimcide görülen bir diğer hastalık da faranjit. Bu hastalık, sınıflarda sürekli tozlu ortamlarda bulunmaktan ve tebeşir tozuna maruz kalmaktan kaynaklanıyor.

Kambur mimar olmak kaçınılmaz son

Mimarlar da bilgisayar başında çalıştığından, bel ve boyun ağrıları, göz bozukluğu gibi hastalıklardan şikayetçi. Elle çizim yaptıkları sırada sürekli eğik durmalarından kaynaklanan kamburluk gibi bir problemleri de var. Mimarlar Odası Genel Sekreter Yardımcsı Mimar Aydın Kılcıoğlu, "Bilgisayarlar yokken göz problemimiz olmuyordu. Şimdi çok arttı. Gözlerimiz çok yoruluyor. Ben de gözlük kullanıyorum. Bel fıtığı ve boyun fıtığı da mimarlarda en çok görülen hastalıklardan." diyor.

Pilotlarda işitme kaybı oluşuyor

Pilotlarda ise devamlı olarak yüksek basınca maruz kalmaktan işitme kaybı görülüyor. İleri boyutlara varan işitme kaybı emeklilik döneminden sonra kendini gösteriyor. Pilotlar Derneği Başkanı Hilmi Emri, meslektaşları arasında bel ve boyun fıtığı ağrısı çekenleri de çok olduğunu söylüyor. Emri, "Ayrıca seneye ve yapılan göreve bağlı olarak görme keskinliğinde de azalma oluyor. Ben de yakın gözlüğü kullanıyorum." diyor.

Kimyagerlerin işi çok zor

Kimyagerler, belki de en riskli çalışma koşullarında görev yapan meslek grupları arasında yer alıyor. Çeşitli kimyasallara maruz kaldıklarından kanser başta olmak üzere astım, bronşit, faranjit ve deri hastalıklarına yakalanıyor. Kimyager Mehmet Ambarcı, kamu laboratuvarında uzun yıllar çalışmış ve emekli olmuş. Kendisi zaman zaman problemler yaşamış ama kanser gibi kötü bir hastalığı yokmuş. Ambarcı, kimyasallardan hamile kadınların daha çok etkilendiğini belirtiyor. "Çalışma arkadaşlarımızdan uzun süre kimyasallara maruz kalan hamile arkadaşlarımızın birçoğu ya düşük yaptı ya da erken doğum. Maske ne kadar kullanılsa da tam koruma sağlanamıyor." diyor.

Veterinerlere hayvanlardan mikrop bulaşıyor

Veterinerlerde en sık görülen hastalık brucelle. Hayvanlardan insanlara bulaşan bir enfeksiyon hastalığı olarak tanımlanan brucelle; terlemeye, kas ağrılarına, halsizliğe ve buna bağlı olarak da kilo kaybına neden oluyor. Hastalık, süt ürünleri yemekle, açık yaranın bu bakteri ile temas etmesiyle veya solunum yolu ile bulaşabiliyor. Veterinerlerde görülen bir diğer hastalıksa 'şarbon'. Bu da anthraks adlı bakterinin yine hayvanlardan insanlara geçmesi ile bulaşıyor. Brucelle'ye göre daha ciddi olan bu hastalık, yüzde 50 ölümle sonuçlanıyor. Uzman veteriner H. Yalçın Köksal, hayvanlardan veterinerlere bulaşabilen 200'ün üzerinde hastalık olduğunu belirtiyor.

Balıkçıların cilt problemleri var

Balıkçılarda en sık görülen rahatsızlık, mesleki astım. Astıma karides, yengeç, istakoz gibi kabuklu deniz canlılarının sebep olduğu düşünülüyor. Balıkçılar, balıklara ve lastik eldivenlere çok fazla temas ettiklerinden ötürü çeşitli cilt hastalıklarına yakalanabiliyor. Ayrıca balık ağları katranda saklandığından ve balıkçılar bu ağları zaman zaman ağızları yardımıyla topladıklarından, katranın dudaklarla teması sonucunda balıkçılarda dudak kanseri de görülüyor.

Sağlık çalışanlarının mikroplarla mücadelesi

Doktorlar, hemşireler, sağlık teknisyenleri hastalarla iç içe olduğundan hastalarda mevcut olan bulaşıcı hastalıkların kendilerine geçmesi tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. Özellikle ambulansta çalışan acil yardım ekipleri, en riskli gruplar arasında. Acil Tıp Teknisyeni Aykut Akar, "Hastaların hepatit C, AIDS gibi bulaşıcı hastalıklara sahip olup olmadıklarını bilemiyoruz. Tüm müdahalelerimizi eldivenle yapmamıza rağmen hastayı sedyeye taşırken, trafik kazalarında araçtan çıkarmaya çalışırken vs. eldivenler yırtılabiliyor. Açık bir yaramız olsa hastalık anında bulaşabilir. Ayrıca ağır kaldırmaktan da ileride bel fıtığı olunuyor." diyor.

Ülkemizde meslek hastalıkları konusunda uzmanlaşmış 3 hastahane var. Bunlar; İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi, Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi ve Zonguldak Uzun Mehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi. Sağlığınızı ihmal etmeyin.