Çocuğun veya gencin güvensizliği önemli ölçüde anne ve babasının bilerek veya bilmeyerek çocuğa uyguladığı yanlış eğitim ve yaklaşımların sonucudur.

Ebeveynlere düşen önemli görevler; ailenin bütçesini zorlayarak çocuklarına en iyi eğitim imkanlarını sunmak ve ona uygun çalışma şartları hazırlamakla sınırlı değildir.

Bireylerin aile içindeki yetişme ortamı, aile içi iletişim ve sevgi bağları, çocukların sağlıklı psikolojik yapı kazanmalarında çok önemli yere sahiptir. Zamanında ailede karşılanmamış ihtiyaçların daha sonra giderilmeleri oldukça zordur. Bu konuda aileler çocuklarına koruyucu hekimlik yapmalılar. Ailelerin karşılaması gereken temel bazı gereksinmeler vardır. Bu gereksinmelerin en önemlileri şunlardır:

·          Çocuğa değerli olduğunun fark ettirilmesi

·          Ailede güven ortamının olması

·          Yakınlık ve dayanışma ve sorumluluk duygusu

·          Mutluluk ve kendini gerçekleştirme ortamı. Bunun için anne ve baba arasında sevgi, saygı, hoşgörü ve adanmışlık duygusu bulunmalı. Sağlıklı bir manevi temel, ailedeki her bireyin kendi yetenekleri, düşünceleri, duyguları içinde olduğu gibi kabul edilmesiyle oluşturulur. Bu temeli alan insanlar, güler yüzlü, sevgi ve başarılarla dolu, insanlara olduğu gibi diğer mahlûkata saygılı bireyler olarak yaşamlarını sürdürürler. Bütün bu gereksinmeleri ailede karşılanmış olarak gelen çocuklar okullarında da sağlıklı, mutlu ve başarılı olan çocuklardır. Bu ihtiyaçları karşılanmamış çocuklarda; başarısızlık, disiplinsizlik, uyumsuzluk ve mutsuzluk durumları sıklıkla ortaya çıkmaktadır.

 

Çocuğa hayatı sevdirerek yaşama sevinci kazandırın

Hayatın amacı, var oluş gayesini yerine getirmek, kendine yeten bir insan olmak ve bu memnuniyeti yakın çevredeki insanlarla da paylaşabilmektir.

Çocuğunuzun okul başarısı hayatın tek anlamı olmamalıdır. Anne-babalar çocuklarının okul yaşamına "ne kadar yüksek not, o kadar sevgi" felsefesi ile yaklaşmamalılar. Sınavlarda başarılı olmak uğruna çocuğunuzla olan yakınlığınızı tehlikeye atmayın. Başarı için yapılan bu mücadele bazen aile ile çocuk arasında duygusal açıdan uzaklaşmaya sebep olabilmektedir. Ebeveynlerin sorumlulukları arasında çocuğa iyi bir eğitim vermek olduğu kadar, ona hayatı sevdirmek ve yaşama sevinci aşılamak olduğu göz ardı edilmemelidir. Çocuğunuzun başarısı için maddi, manevi fedakârlık yaptığınız ve gayret gösterdiğiniz doğrudur. Bunun karşılığını beklemeniz son derece doğaldır. Ancak sizin ve öğretmenlerinin yardımı ile çocuğunuzun elinden geleni yaptığına inandıktan sonra, sonuç istediğiniz gibi olmazsa, daha öncede bahsettiğimiz sınırlar konusunda bir problem var demektir. Bu durumda çocuğunuzun elinden gelenin bu kadar olduğunu kabullenmeniz gerekebilir. Çocuğunuzla sık sık konuşun ve sorunlarını çözebilmeleri için onlara destek olun. Çocuklarınızı, planlı çalışırlarsa başarılı olabilecekleri konusunda teşvik ediniz. Başarılı olduklarında ödüllendiriniz, başaramadıklarında suçlamayınız. Aşırı baskıcı davranıp yalan söylemelerine fırsat vermeyiniz. Onu dinleyebileceğinizi bilirse olayı olduğu gibi size anlatacak ve yalana başvurmayacaktır. Ders konusunda önemli olan, çocuğun elinden geleni yapıp yapmadığıdır. Çocuk elinden geleni yapıyorsa, onu aldığı notlarla değerlendirmek haksızlıktır.