Başarısız Olan Öğrencilerin Ortak Özellikleri

Daha önce sınava giren ve başarısız olan öğrencilere; başarısızlık sebepleri sorulduğunda, cevaplarının birbirine çok yakın olduğu görülmektedir. Bu cevaplar aslında sınava hazırlanan bir adayın nelerden uzak durması gerektiğini göstermektedir.

Yanda sıralanan özelliklerden bir veya birkaç tanesine sahip olan adaylar, hemen harekete geçmeli ve kararlı olmalıdır. Potansiyelinizi boşa harcamayın. Sizin gezmek, uyumak, televizyon seyretmek gibi ihtiyaçları tabii ki olacaktır. Ancak; haziran ayına kadar bu isteklerinizi ertelemezseniz kazanmak için bir yıl daha çalışmak zorunda kalacaksınız. Sonuç olarak; bu yıl ya da gelecek yıl fedakârlıkta bulunacaksınız. En iyisi bu fedakârlığı; bir an önce yapıp, hazirandan sonra istediklerini yapma konusunda özgür olmanızdır. Bunun için önce, hayatınızdaki alışkanlıkları (istekleri) önem sırasına koymanız gerekir. İsterseniz bu sıralamayı yapan bir adaya kulak verelim:

“Önce ders çalışmalı ve başarılı olmalıyım. Üniversiteye başladığımda, idealleri olan ve beni geliştirebilecek birçok arkadaş edinirim. Televizyon seyretmek ya da bilgisayarla oynamak yerine eksik konularımı tamamlarsam sınavdan sonra onlara ayıracak bol bol vaktim olacak. Düzenli yaşarsam sağlığımı da korumuş olurum. Başarılı olmak için denenmiş yöntemleri kullanmak, hata yapma ihtimalini azaltır, vakit kaybımı önler. Sınava az kaldı, sabretmeliyim.”

Çalışmak istemeyen öğrenci, kendine göre bahaneler bulabilir. Ancak; ÖSYM bizim bahanelerimize değil, puanımıza bakar.


Başarısız olan öğrencilerin ortak özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

* Çalışmak için istek gelmesini bekleme.

* Planlı ve programlı çalışmama.

* Televizyon, bilgisayar ve cep telefonu gibi vazgeçmedikleri alışkanlıklar.

* Üniversiteyi kazanma hedefi olmayan başıboş arkadaşlar.

* Düzensiz yaşam (uyku ve yemek konusundaki düzensizlikler).

* Kaygı düzeyinin düşük olması (Sınavı önemsememe).

* Eksik konu ve dersleri tamamlamama.

* Başarılı olmak için mevcut (denenmiş ve başarılı olunmuş) yöntemler yerine kendine has yöntemler geliştirme.