Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Yılmaz, çocukların başarıya ulaşmasında anne-baba ve öğretmenlere önemli görevler düştüğünü belirterek, ebeveynlerin çocuklarına "Seni seviyorum" demekten, onlara sarılmaktan ya da teşekkür etmekten kaçınmamaları gerektiğini söyledi.

İçel Anadolu Lisesi Okul Aile Birliği tarafından İçişleri Bakanlığı Tesisleri Konferans Salonu'nda düzenlenen "Çocukları Mutlu Ederek Başarıya Ulaşmada Anne-Baba ve Öğretmenin Rolü" konulu seminerde konuşan Yılmaz, anne-baba ve öğretmenlerin çocuklardan özür dileyebilmesi, teşekkür etmesi ve "Seni seviyorum" diyebilmesinin, onların üzerlerinde son derece olumlu etkileri olacağını ifade etti.

Yılmaz, "Anne-babalar ve öğretmenler, gerektiğinde çocuklardan özür dileyebilmelidir. Özür dilemeyi bilen insan büyür. Aynı şekilde çocuklarınıza sarılmaktan kaçınmayın. Çocukların en büyük ihtiyacı olan dokunma ve sarılmanın önemi, paradan da alınacak bir cep telefonundan da daha kıymetlidir. Çocukları bir kenara bırakın, yetişkinlerin bile sevdiği bir insan tarafından kucaklanmaya ihtiyacı vardır. Ama çocuklar buna daha fazla ihtiyaç duyar. İçinde dokunmanın, sarılmanın, mizahın, esprinin, şakanın, duygu ve düşünceleri paylaşmanın, dinlemenin, bir işi birlikte yapmanın olduğu 1 saat, markalı elbiselerden de bol cep harçlığından da daha besleyici ve geliştiricidir" dedi.

Çocukların yaptıkları hatalarda ya da eleştirilmesi gereken durumlarda mutlaka olumlu yanlarını da ortaya koyarak pozitif yaklaşımlar sergilenmesi gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Hasan Yılmaz, "Çocuğunuzu elbette eleştireceksiniz. Ama eleştirirken mutlaka araya olumlu bir şeyler de koyun. Eş, evde paylaşmak için çırpınır. Bir insanla duygusunu, düşüncesini paylaşan insan özel insan olur. Kaygımızı, endişemizi, düşüncemizi ve de mutluluğumuzu paylaşalım. Önemsenmeyen, paylaşımı doğru adreste bulamayan insan yanlış şeyler yapar ve suça yönelir" diye konuştu.

Sağlıklı aileye giden yolda en önemli alışkanlığın aile toplantıları olduğuna dikkat çeken Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun için haftanın belli bir gününde, belli bir saatte bu toplantıyı yapmakta, birbirimizi dinlemekte büyük yararlar vardır. Anlamadan, anlaşmadan uzlaşmak olmaz. İnsanların en önemli derdi anlaşılmaktır. Çocuğunuzu anlamak istiyorsanız dinleyeceksiniz. Çocuğa güven vereceksiniz ki size anlatmak istediklerini anlatabilsin. Konunun hiç önemi yok.

Önemli olan konuşulabilen bir anne baba olabilmek. Çocuğumuza ne söylediğimiz çok önemlidir. Ağzımızdan çıkan her söz çocuğumuzu etkiler. Çocuklarımız yapabileceklerine inandıkları zaman başarıya ulaşırlar. Çocuklarınızdan mükemmel olmasını beklemeyin. Bırakın hata yapsınlar. Çocuğa hata yaptığı için dayak atarsak kendini denetleyemez. Ailede çocuk eğitiminin temel ilkesi sevgi ve disiplindir. Çocuklar bunların sadece biriyle büyümez. Her ikisini de orantılı olarak kullanmak gerekir. Sevginin aşırısı da azı da sakıncalıdır. Disiplinin sıkı olanı da gevşek olanı da sakıncalıdır. İşte burada, günlük hayatta ortayı bulmak gerekir. Bir çocuğun omzuna sorumluluk binmedikçe o çocuğun ayakları yere değmez."