Neredeyse anaokulundan başlıyor her türlü sınavda başa oynayan öğrencilerin yarışı. Sınıf birinciliği, okul birinciliği derken sırasıyla Ortaöğretim Kurumları Seçme Sınavı (OKS) ve Öğrenci Seçme Sınavı'nda (ÖSS) dereceye girme telaşında buluyorlar kendilerini.

OKS'de ilk yüze, ilk bine girenler hemen hemen aynı başarıyı ÖSS'de de gösteriyor. Aslında aynı eğitim döneminin başarılı öğrenci grupları sadece önce lise, ardından da üniversite sınavlarında derece yapmak için rekabete girmiyor. OKS, ÖSS kadar popüler olmasa da Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından 15 yıldır düzenlenen bilim olimpiyatlarında yarışmak için de bir araya geliyorlar. Bu olimpiyatların dikkat çeken noktası ise şu: İlköğretim ve lise yıllarında düzenlenen olimpiyatlarda madalyaya ulaşan öğrenciler, hem OKS'de hem de ÖSS'de büyük başarılara uzanabiliyorlar. Tıpkı 2007 OKS Türkiye ikincisi Mustafa Mete gibi. Mete, bu derecesinden önce matematik olimpiyatlarında gümüş madalya sahibi olmuştu. Ya da 2005 ÖSS birincisi Serkan Sakar gibi. On da kimya olimpiyatlarında Akdeniz bölge birincisi olmuştu üniversite sınavı öncesinde. Eğitim uzmanı Cihat ?ener, aynı yaştaki öğrencilerin eğitim hayatları boyunca aynı sınavlarda buluşmalarını ve başa oynamalarını şöyle yorumluyor: "Bu çocuklar kendi yaş gruplarının en iyileri. Birtakım eleklerden geçiyorlar ve öne çıkıyorlar." Bir diğer eğitim uzmanı Murat Kara ise çok fazla gündeme gelmese de TÜBİTAK olimpiyatlarının lise ve üniversite sınavları öncesi yüksek başarıyı hedefleyen öğrencilerin en fazla ilgi gösterdiği rekabet alanı olduğuna işaret ediyor. Bu yılki olimpiyatların en fazla dikkat çeken yönü ise özel okulların ulaştığı büyük başarıydı. Dağıtılan 50 madalyanın sadece dördü devlet okullarına gitti. Haliyle 55 madalyanın 49'unu kazanan özel okullar bir rekora da imza atmış oldular. Madalyaları toplayan sekiz özel okuldan biri de olimpiyat tarihinin rekorunu kırdı. Ankara Özel Samanyolu Lisesi 20 öğrencisiyle madalya alma başarısını gösterdi. Samanyolu Koleji'ni 12 madalyayla İstanbul Fatih Koleji, 9 madalyayla da İzmir Yamanlar Koleji takip etti.

Orhan Erboğa, ?anlıurfa'nın Viranşehir ilçesine bağlı Ballıca köyünün Boztepe mezrasında tek gözlü taş yapı evde yaşayan 10 çocuklu bir ailenin ikinci çocuğuydu. Ailesinin maddi durumu iyi değildi ama Orhan, parlak zekâsı ve çalışkanlığı ile köy ilköğretim okulunda dikkatini çekmeyi başarmıştı. Öyle bir başarıydı ki bu, adını köyünün sınırları dışına duyurabilmişti. ?anlıurfa'daki Özel Çağlayan İlköğretim Okulu, yoklukta pes etmemeyi tercih eden bu öğrenciye burslu eğitim imkânı sundu. Hayallerine doğru ilk adımını atmıştı böylece. İyi bir eğitim alma fırsatını yakalamış ve bunu değerlendirmişti. Sabrının ve emeğinin ilk meyvesini de bu dönemde aldı Orhan. 2004 yılı yazında yaşadığı mezranın dağlarında keçi otlatırken okul müdürünün köye geldiğini haber aldı ilk önce. Hemen köye koşan Orhan, okul müdüründen müjdeli haberi almıştı. Mutluluktan havalara uçuyordu. Çünkü Özel Okullar Sınavı'nda Türkiye ikincisi olmuştu. Artık onun hayallerle, hedeflerle dolu eğitim hayatının yeni durağı İstanbul Özel Fatih Koleji'ydi. Yeni bir şehre adım atmanın heyecanıyla derslerine asılan Orhan, okulun bilim olimpiyatı takımına seçilmeyi hak etmişti çabucak. İki yıl boyunca TÜBİTAK tarafından düzenlenen bilim olimpiyatlarına hazırlandı. Başarının yeni basamağı bilgisayar, biyoloji, fizik, kimya ve matematik branşlarında yaklaşık bin 500 öğrencinin katıldığı birinci aşama sınavını geçerek 40 civarında kişinin katıldığı TÜBİTAK 2007 yaz kampına çağrılmak oldu onun için. Burada aralık ayı başında yapılan ikinci aşama sınavına hazırlandı tüm gayretiyle. Sonuç: Çok ve disiplinli çalışmanın ardından gelen bir başarı meyvesi daha Orhan'ın ellerinde şimdi. Orhan, bu yıl 15'incisi düzenlenen bilim olimpiyatlarının kimya dalında bronz madalya kazandı. Madalyasını geçtiğimiz hafta boynuna takan Orhan'ı şimdi uluslararası olimpiyatlar için şubat ayında yapılacak milli takım seçme sınavları bekliyor. Tabii ardından da ÖSS. ?anlıurfa'nın bir mezrasından çıkıp tüm Türkiye'ye yayılan bu başarı öyküsü daha da devam edeceğe benziyor. Çünkü TÜBİTAK madalyası doktor olmak isteyen Orhan'a ÖSS'de fazladan bir 10 puan getirecek.

TÜBİTAK olimpiyatları, tıpkı Orhan gibi sınavlarda en tepeyi hedefleyen pek çok öğrencinin eğitim hayatında büyük önem taşıyor. Türkiye'nin en seçkin öğrencileriyle yarışabilmek için okullarının olimpiyat koordinatörleri gözetiminde normal müfredatın yanı sıra daha ağır, bilimsel çalışmalar yapıyorlar. Böylece ÖSS veya OKS'de derece kürsüsüne çıkmak için bir veya iki yıl sonra yarışacakları rakipleriyle bu zorlu platformda önceden bir araya gelme imkanı bulabiliyorlar. Başarılı olurlarsa da hem lise hem de üniversite sınavlarında ek puan alma hakkından faydalanıyorlar. Hatta uluslararası bilim olimpiyatlarında derece yapanlar, başarıya ulaştıkları alanla ilgili bir bölümde okumak istediklerinde herhangi bir devlet üniversitesine ÖSS puanına bakılmaksızın yerleşebiliyor. Bu nedenle de 15 yıldır düzenlenen bilim olimpiyatlarına gösterilen ilgi her geçen yıl artıyor. Eğitim Uzmanı Murat Kara, yoğun bir çalışma programı gerektirse de bilim olimpiyatlarının sağladığı avantajların bir öğrenci için çok büyük bir önemi olduğunu belirtiyor. "Olimpiyatlara hazırlanan öğrencinin farkı ve avantajı çok." diyen Kara, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Hangi branşta olursa olsun bilim olimpiyatlarına hazırlanan öğrenciler, öncelikle sağlam bir çalışma disiplini edinir. Bu da hem okul dersleri için hem de ileride gireceği ÖSS veya OKS için çok büyük bir avantaj. Bir de olimpiyattan madalyayla dönülmesi durumunda, o motivasyonla rakiplerinin birkaç adım önüne geçmiş oluyor zaten."

TÜBİTAK olimpiyatlarına özel okul damgası

Geleceğin bilim insanlarını yetiştirmek ve genç yetenekleri teşvik etmek için düzenlenen TÜBİTAK bilim olimpiyatlarında özel okulların başarısı dikkat çekiyor. 15. Ulusal Bilim Olimpiyatları'nın geçtiğimiz günlerde düzenlenen ödül töreni, bu başarıyı tasdikler nitelikte. Ankara'daki törende dağıtılan 55 madalyanın 49'unu kazanan özel okullar bir rekora da imza atmış oldular. Madalyaları toplayan sekiz özel okuldan biri olimpiyat tarihinin rekorunu kırdı. Ankara Özel Samanyolu Lisesi 20 öğrencisiyle madalya alma başarısını gösterdi. Samanyolu Koleji'ni 12 madalyayla İstanbul Fatih Koleji, 9 madalyayla da İzmir Yamanlar Koleji takip etti. Eğitim Uzmanı Cihat ?ener, özel eğitim kurumlarının bilim olimpiyatlarında ulaştığı başarının altında harcanan zaman, emek ve paranın yattığına dikkat çekiyor. Özel okulların arasındaki rekabetin bu tür başarıları getirdiğini ifade eden ?ener şunları söylüyor: "Özel okul sahipleri de akıllıca bir şey yapıp çok başarılı çocukları topluyorlar. Dolayısıyla kendi okullarının başarısını yükseltmiş oluyorlar. Ben bunu hiç yadırgamıyorum, hatta doğru buluyor ve teşvik ediyorum. Bu çocuklar Milli Eğitim'in sıradan okullarında okusalardı belki de yok olup gideceklerdi." ?ener, olimpiyat madalyası kazanan öğrencileri ?seçilmiş çocuklar? olarak tanımlıyor. Öğrencileri kürsüye çıkan okullar için "Bence çok hoş bir şey yapıyorlar." diyen ?ener, şöyle devam ediyor: "Eskisi gibi değil artık. Özel okullar sadece zengin öğrencilerin gittiği kurumlar değil. Yapanlara da helal olsun ödül alanlara da."

TÜBİTAK olimpiyatlarında kazandığı madalyalarla adından sıkça söz ettiren özel eğitim kurumlarından biri de Fatih Koleji. 25 yıllık mazisine ulusalda 120, uluslararasında da 59 madalyayı sığdıran kolejin Bilim Olimpiyatı Koordinatörü Fatih Koyuncu, elde ettikleri başarıda laboratuvar, doküman ve sosyal aktivite gibi okulun sağladığı imkânların çok önemli olduğunu vurguluyor. Okullarında müstakil bir olimpiyat sisteminin var olduğunu belirten Koyuncu, öğrenci seçiminden sınavlara kadar bütün çalışma sürecini şöyle özetliyor: "Öğrenciler lise 1'de bize geldiğinde mesleki eğilim testi, sözel ve sayısal yetenek testleri, branş seçme gibi sınavlara tabi tutuyoruz. Bu sınavlar sonucunda yeterli görülen öğrenci, başarılı olabileceği bir branşta olimpiyat çalışmaya başlar. Öğrenciler hafta içi derslerden sonra, her hafta cumartesi tam gün, sömestr tatilinde 1 hafta, yaz tatilinde 1,5 ay olimpiyat çalışmasına alınır. Branş öğretmenleri ilgili konuları anlatır, çalışma hedeflerini verir. ?ahsi çalışma hedefi olarak da öğrenci her gün yaklaşık 3 saat olimpiyat çalışır."

Uluslararası bilim olimpiyatlarında ülkemize ilk altın madalyayı getiren İzmir Özel Yamanlar Koleji'nin Olimpiyat Proje Koordinatörü Ömer Gürlü, geleceğin bilim adamlarına kendilerini tercih ettikleri branşlarda geliştirebilmeleri için imkân sağladıklarını ifade ediyor. Olimpiyat çalışmalarını profesyonel düzeyde yürüttüklerini dile getiren Gürlü, bu sözlerini şu başarı örnekleriyle destekliyor: "1993'teki uluslararası bilim olimpiyatlarında fizik alanında kazandığımız altın madalya Türkiye için bir ilkti. Bunu 1997 yılında kimya alanında aldığımız altın madalya takip etti. 1999'da da matematik alanında aynı başarı geldi. Geçtiğimiz yıl yine uluslararası kimya olimpiyatlarında bayanlarda altın madalyayı aldık." Gürlü, olimpiyat çalışmalarına katılan öğrencilerin öğrendiği konuların, çalıştığı kitapların lisans ve lisansüstü seviyede olduğunu sözlerine ekliyor. Öğrencinin bu süreçte hazırlandığı branşla ilgili tüm donanımı sağladığını kaydederek, "Olimpiyat çalışan öğrenci liseden mezun olurken ilgili bölümden diplomasız bir fakülte mezunu kadar bilgi ve tecrübeye sahip olur." diyor.


TÜBİTAK'ta başarı ÖSS'de ayrıcalık demek

Ulusal Bilim Olimpiyatları'nda birinci olan öğrenciler, ÖSS'de ek katsayı avantajından faydalanıyor. Birinci olanların puanına 0.14, ikinciye 0.12, üçüncüye de 0.1 katsayı uygulanıyor. Uluslararası Bilim Olimpiyatları'nda derece yapanlar, yarışmaya katıldıkları alanla ilgili bölümlere ÖSS puan durumu gözetilmeksizin istedikleri devlet üniversitesine doğrudan yerleşme hakkı elde ediyor. Haliyle Ulusal Bilim Olimpiyatları'na gösterilen ilgi sürekli artıyor. Olimpiyatlara 1996 yılında 3 bin 296 öğrenci katılırken bu rakam 10 yıl sonra 7 bin 455'e çıktı.

Sağlık Bakanı'nın oğlu da altın madalyalı

Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın oğlu Ramazan Akdağ da hem TÜBİTAK olimpiyatlarında hem de OKS'de başarı gösteren öğrencilerden. Ramazan Akdağ, Türkiye 368 puanla 747.si olduğu 2006 OKS öncesinde katıldığı olimpiyatlarda altın madalya kazanma başarısını göstermişti.

Okullara göre madalya dağılımı

Fatih Koleji: 3 altın, 3 gümüş, 6 bronz

Yamanlar Koleji: 3 altın, 2 gümüş, 4 bronz

Samanyolu Koleji: 1 altın, 8 gümüş, 11 bronz

İzmir Fen Lisesi: 1 altın, 3 bronz

Robert Koleji: 1 gümüş, 1 bronz

Ankara Fen Lisesi: 1 bronz

Manisa ?ehzade Mehmet Lisesi: 2 bronz

Ankara Özel Çağlayan Fen Lisesi: 1 gümüş

Özel Bahçeşehir Fen Lisesi: 1 bronz

Özel Kasımoğlu Coşkun Koleji: 1 bronz

Malatya Rahime Batu Koleji: 1 bronz

Galatasaray Lisesi: 1 bronz