Son zamanlarda gençler tarafından işlenen cinayetler, intiharlar, yaşanan çeşitli olaylar 'Toplumsal bir kriz içinde miyiz?' sorusunu gündemde tutmaya devam ediyor. Bu olayların mutlaka birbirinden bağımsız ve ilişkili, bir kısmı bilinen bir kısmı ise henüz netlik kazanmamış birçok nedeni var.

Şurası açık ki gençlerin en çok ihtiyaç duydukları iyi bir milli ve manevi eğitim ve öğrenim yanında sağlıklı ve huzurlu bir aile ortamında ölçülü bir şekilde sevgi ve ilgi görmek, yeteri kadar zaman verilmek, dinlenmek.

Genç, yaşı icabı hata yapma potansiyeline sahiptir. Sağlıklı bir iletişimle anne-baba onun ihtiyaçlarını karşılarken hangi alanlarda serbest bırakması, hangi alanlarda dikkat etmesi için uyarması ve sınır koyması gerektiğini daha iyi bilir.

İletişim eksikliği, anne-babanın gence bazı konularda aşırı baskı uygularken bazı konularda çok serbest bırakmasına da sebep oluyor.

Örnek olarak çocuğunun dışarıda fazla zaman geçirip yanlış arkadaşlar edinmesini önlemek için sınırsız internet kullanmasına göz yuman bazı anne-babalar, aynı zamanda onu bu konuda denetlemede hatalı davranabiliyor.

Ebeveynlerın hatalari NELER?

Anne-babaların çocuklarına aşırı güven duyarak yaptıkları hatalardan başlıcaları şunlar:

Odalarına bilgisayar ve televizyon koymak ve nasıl kullandıklarını kontrol etmemek.

Gencin sürekli odasında yalnız kalması konusunda anlayışlı olup ancak onunla birlikte zaman geçirme konusunda ihmalkâr davranmak.

Yakın arkadaşları konusunda çok güvenip yeni arkadaşları hakkında bilgi almamak.

Cep telefonu kullanımı konusunda kontör ve zaman ve görüşülen kişiler açısından sınırsız serbestlik tanımak.

Eve geliş-gidiş saatlerinde disipline uygun davranmalarına bakarak nereye gidip geldiklerini sormamak.

Halbuki, gençler ne aşırı serbest bırakılmak ne de aşırı baskı altına alınmak isterler.

Aşırı serbest bırakılan genç, hatalarının sonuçlarını değerlendirme fırsatı bulamaz, ya aşırı kaygılı ve suçluluk duygusuna sahip olur ya da sık sık yapılan hatalar, alışkanlığa dönüşür.

Anne-baba, gençle aile içi sorumluluklar ve aile üyeleri arasındaki iletişim gibi konularda uyum içinde olmalı, kurallar zaman zaman anlaşılırlığı, kabul edilebilirliği, geçerliliği vb. açısından gözden geçirilmelidir.

Kontrol ederken ise genç bunu fazla hissetmemelidir. Bir hata fark edildiğinde bunu gence doğrudan söylemeyip gereken tedbiri almak ve gerekli durumlarda kendisinin konuyu açmasını beklemek daha uygundur. Okula devamsızlık, başarısızlığı gizlemek gibi mutlaka konuşularak çözüm bulunması gereken konularda ise sakin bir üslup ve kelimeleri güzel seçmek her zaman çözümü kolaylaştırır.

Davraniş bozukluğu neden ortaya çikar?

İstenmeyen durumların yaşanmaması için suça yatkın çocuk ve gençlerle daha yakından ilgilenilmelidir. Anne-baba, gençle yeteri kadar ilgilenemiyorsa çevresinden yardım istemelidir. Psikolojik tedavi gören gençler mutlaka okul ve aile tarafından yakından izlenerek tedavi süreçlerinde yalnız bırakılmamalıdır. Çok düzgün davranışları olan gençler bile bazı sebeplerle daha sık hata işlemeye başlarlar. Gençlerin davranışlarında ve kişiliklerinde umulmadık değişikliklere yol açan birçok neden vardır. Bunlardan en sık rastlanılanları şunlardır:

Yeni bir çevreye girmek ve sahip olunan davranış ve tutumların bu çevrede yadırganması.

Karşı cinsten uygun olmayan davranışları olan bilhassa yaşça büyük bir kişinin etkisinde kalmak.

Arkadaş etkisiyle zararlı alışkanlıklar.

Geçirilen ruhsal ve bedensel hastalıklar.

Çeşitli nedenlere bağlı ders başarısında düşüş.

Babanın anneyi aldatması.

Ekonomik sıkıntılar.

Anne-baba arasında şiddetli geçimsizlik.

Yakın aile üyelerinden birinin yüz kızartıcı suç işlemesi.

Cinsel, fiziksel, ruhsal istismara uğrama, yetişkinler ve arkadaşlar tarafından etiketlenip aşağılanma, yanlış anlaşılma.

Anne ve babanın veya her ikisinin ciddi ruhsal ve bedensel sağlık problemlerinin olması.

Anne ve babanın çocuğuna diğer sorumlulukları sebebiyle yeteri kadar zaman ayırmaması.