Annemle babamın çok sıkıntılı bir evlilik süreci oldu, hâlâ da devam ediyor. Evlilik için görüştüğüm her kişiye, babam gibi olursa diye korkumdan hayır diyorum. Herkesi babam gibi sanıyorum, kendime engel olamıyorum." diyor 30 yaşındaki Melek Kaya. Melek Kaya gibi birçok genç kız, anne-babasının kavgaları nedeniyle evlilikten korkuyor. Psikolog Nedime Kekeçoğlu, sürekli kavga edilen huzursuz bir ortamda büyümenin kız çocuklarını erkeklerden daha çok etkilediğini belirtiyor. 'Kız çocuk için baba, yakından tanıdığı ilk yetişkin erkektir.' diyen Kekeçoğlu, sinirli, anlayışsız ve eşine değer vermeyen babaya sahip bir kızın bunu genelleyerek diğer erkekleri de bilinçli veya bilinçdışı aynı kalıba koyacağını ifade ediyor. Tartışma ve kavgaların çocukların geleceğini etkilediğini söyleyen Kekeçoğlu, "Aile kurumuna karşı çocuklarda soğukluk ve güvensizlik oluşuyor." diyor.

Her evlilikte tartışma ve kavgalar mutlaka yaşanıyor. Ancak bu iki kavram birbirinden çok farklı; tartışma yapıcı iken kavga yıkıcı bir özelliğe sahip. Psikolog Kekeçoğlu, tartışmanın sınırları çizmek ve benlik saygısını korumak adına karşı tarafla girilen bir mücadele, kavganın ise bazı şeylerin aşırı birikmesi halinde ağza geleni söyleme ve karşı tarafın hassas noktalarına basarak canını acıtma unsurları taşıyan eylem olduğunu belirtiyor. Kekeçoğlu, tartışmaların ileride oluşabilecek kavgaları önleyen yapıcı bir unsur olduğuna dikkatleri çekiyor. Kekeçoğlu, "Anne ve babasının sürekli kavga ettiğini gören çocuk, tüm evliliklerin bu şekilde olduğunu düşünecek ve evlilik kurumuna karşı korku hissedecektir." diyor.

Kekeçoğlu'na göre anne-baba tartışma yaşıyor ve çözümünü buluyor ise çocuk ileride kendi evliliğindeki problemlerin de normal ve çözümünün olduğunu düşünüyor. Birbirine şiddet uygulayan ve sorunu çözüme ulaştırmayan anne-babayı gören çocuklar da bunu model alıyor ve evliliklerine taşıyor. Çocuk kendine şunu da söyleyebiliyor: "Evlendiğimde eşimle asla kavga ve tartışmaya girmeyeceğim." İleriki yıllarda ise eşi karşısında aşırı eziliyor, benlik saygısını yitiriyor. Bu da telafisi olmayan büyük kavga veya olaylara zemin hazırlıyor.

 

Erkek çocuk da kavgacı oluyor

Erkekler kadınları annesi üzerinden anlamaya çalışıyor. Haset duygularını eğitememiş bir anneye sahip erkek çocuğu, diğer kadınların da bu şekilde olduğunu kabul ediyor ve onlara önyargılı yaklaşıyor. Huzursuz ev ortamından kaçmak adına daha çok arkadaşlarına önem veriyor ve bunu yetişkinlik yaşamına kadar taşıyabiliyor. Arkadaşlarının sevgisini kazanmak adına onların yaptığı her türlü davranışı daha kolay yapabiliyor. Tartışmadan çok kavgaya şahit olan erkek çocukları, ileride ufak bir tartışma ve eleştirileri hemen kavgaya dönüştürebiliyor, hatta karşı tarafı sindirmek adına babasından gördüğü duygusal veya fiziksel şiddete daha kolay başvurabiliyor. Bazen de çocukluğunda yaşadıklarını yaşamamak için aşırı alttan alan, aşırı fedakâr ve ses çıkarmayan konumunda olabiliyor; ancak bu durum uzun vadede büyük çatışma ve kavgalara zemin hazırlıyor.

Bu içerik alıntıdır.
Yazar: ZEYNEP KAÇMAZ
Kaynak: Zaman