2010 YGS Türkiye 2. Kemal Sarı

Bir milyon 487 bin 626 adayın girdiği Yükseköğretime Giriş Sınavı'nda (YGS)

160 sorunun sadece 3'ünü yanlış yapan Sarı'nın bu başarısının perde arkasında iyi bir eğitim ve aile aile desteği yatıyor. Osmaniye Kadirli doğumlu Sarı'nın babası kimyager. Annesi ise öğretmen. Kemal Sarı (18), sırsıyla Botaş İlköğretim, Ceyhan Burç Cihan Koleji'nin ardından Adana Fen Lisesi'ne girmiş. İlköğretim 5. sınıftan itibaren Işık Dershaneleri'ne devam eden Sarı, bu yıl ilk kez girdiği sınavda YGS-2'de Türkiye 2.'liği elde etti.

Baba Adnan Sarı, biri kız iki çocuğunu en güzel şekilde yetiştirmek için çalıştıklarını söyledi. Geçmişte beş yıl öğretmenlik yapan Sarı, "Kemal, ilköğretim çağından bu yana sorumluluklarını bilen biri. Biz de anne-baba olarak devamlı derslerine katkıda bulunduk, önünü açtık. Tabii ki zekâ Allah vergisi bir şeydir. O olmadan hiçbir şey olmaz. Zekâ ve eğitim bir araya geldiği zaman en ideal sonuç ortaya çıkıyor." dedi.

Zekâ, sağlam eğitimin yanında anne, babanın çocukla ilişkisi ve doğru çevrenin de başarıda önemli bir etken olduğunun altını çizen Adnan Sarı, "Çocuğun yetişmesinde huzurlu aile ortamı ebeveynlerin ilgi ve sevgisi çok önemlidir. 'Çocuk deyip' geçmeyeceksin. Onların yarının doktorları, kaymakam ve valilileri olduğunu unutmamak gerekir. Çocuk bir teyp gibi hangi ortamda büyürse, neyi görürse onu alır. Veli öğrenciye 'dersini çalış' deyip kendisi televizyonun başından kalkmıyorsa bu bir anlam ifade etmez. Büyüklerin örnek olması gerekir. Küçükler çevresindeki insanları model alır." şeklinde konuştu.

Başarıya giden pek çok yöntemin bulunduğuna dikkat çeken Sarı, iki çocuğunun bile birbirinden farklı karakter ve yetişme özelliklerine sahip olduğuna değindi.

Çalışan bir anne olarak Kemal'in başarısı için elinden geleni yaptığını fakat yine de çok büyük bir emek verdiğini düşünmediğini belirten Özlem Sarı ise anneannesinin oğlunun üzerinde emeğinin bulunduğunu anlattı.

YGS ikincisi Kemal Sarı ise her başarının altında ciddi emeklerin yattığını vurguladı. Sağlam bir temel olmadan bu derecenin elde edilemeyeceğine işaret eden Sarı, "Küçüklükten itibaren öğrendiklerimin üzerine bir şeyler koya koya bu günlere geldik. Okumayı erken öğrendim. Ailemin hep olumlu yönlendirmesi oldu. İyi okullarda okudum. Güzel arkadaş ve öğretmen ortamlarını paylaştım. Işık Dershaneleri'nde öğretmenlerin özverili desteği, yayın kalitesi, arkadaşlar arasında daha fazla ders çalışma yarışı gibi faktörler bu başarıyı getirdi." şeklinde konuştu.

İlk tercihinin Hacettepe Tıp Fakültesi olacağını açıklayan Sarı, yoğun ders temposu içinde sosyal hayattan kopmadığını vurguladı. Kitap, gazete okuduğunu, fırsat buldukça sinemaya gittiğini dile getiren Sarı, Fenerbahçe maçlarını izlemek, futbol oynamak, hobilerinin başında geldiğini ifade etti.

Sarı, sınav maratonundaki arkadaşlarına şu tavsiyelerde bulundu: "Başarmak için öncelikle çok çalışmak gerekir. Emek vermeden hiçbir şey olmuyor. Bu koşuda adayların iyi ve kötü günleri olabilir. Ama motivasyonu bozmadan yollarına devam etmeleri gerekir. 'Kötü yaptım, bittim' dememek lazım. Azimle çalışınca başarı gelecektir."