RS: Bu başarıyı bekliyor muydunuz?

Selin İşgüven (Si): Açıkçası ben okul olarak hedef belirlemedim, en iyi neti yapmaya çalıştım. Hedefim yapabileceğim en yüksek neti yapmaktı ve bu düşünceye göre çalıştım. Arkadaşlarımın çoğu okulların taban puanlarını, kaç netle girileceğini ezberlemişti. Ben elimden gelenin en iyisini yapıp en iyi okula girmek istiyordum.

RS: Dershane sınavlarında da dereceye giriyor muydun? Hiç 100 net çıkardığın oldu mu?

Sİ: Bir iki kere deneme sınavlarında 100 net çıkardım. Şubede genellikle dereceye giriyordum. Birinci olduğum da oluyordu.

RS: Genel sıralama da peki..

Sİ: Genelde de 1. olmuşumdur ama birkaç kez.

RS: Sınavlarda yaşadığın iniş çıkışlar moralini bozdu mu? Yoksa bunları bir fırsat olarak görüp değerlendirmeye mi çalıştın?

Sİ: Öncelikle bir anımı anlatayım. Şubat tatiline doğru girdiğim 6 ? 7 deneme sınavında netlerim düşmeye başlamıştı. Hayatımın en berbat sonuçlarını çıkarmıştım. Şu an OKS' ye çalışanlara tavsiyem, böyle bir durum yaşadıklarında, benim yaptığım gibi derin bir nefes alıp, ?GEÇTİ? deyip, gelecek deneme sınavlarına bakmalıdırlar. Sınavlardaki düşüşlerden ve yapılan hatalardan ders almak, ona göre plan ve programı yeniden düzenleyip yola devam etmek çok önemli.

RS: Bir ders çalışma planın var mıydı? Bir gün içerisinde neler yapıyordun?

Sİ: Günlük şu kadar saat çalışacağım deyip süre kısıtlaması getirmedim. ?Bugün şu kadar saat ders çalıştım? demek yerine, ?bir konu, iki konu çözdüm? derdim. Yani konu bitirirdim. Evde ders çalışmayı pek sevmedim. Ya dershanede veya okulda ders çalışıyordum. Evde ders çalışmayı sevmesem de bazen çalışıyordum. Bazen sevmek veya istemek önemli değil. Nasıl olsa konunun öğrenilmesi zorunlu. Dolayısıyla çalışmak gerekiyor. Hiç olmazsa kendini zorlayarak sevmeye çalışmalı. Evde ders çalışmaya kendimi zorladığım anlar oldu.

RS: Nasıl bir çalışma stratejisi izledin? Daha çok konu ağırlıklı mı yoksa test ağırlıklı mı çalıştın?

Sİ: Önce bir temelin oturması lazım. Bu da ancak konu çalışması ile olabilir. Daha sonrası küçük ayrıntılardır. Arkadaşlarım günlük 200 ? 300 soru çözüyorum derlerdi ama bana göre konu çalışması yaptıktan sonra soru çözümüne geçmek ve yanlışları kontrol ederek soru çözmek çok önemli. Bana göre konuyu anladıktan sonra soru çözerek, öğrendiğimiz bilgiler pekiştirilmeli. Sene başında bilmediği konulardan sorular çıktığı için zorlanıyordum. Sene başında netlerim kötü çıkıyordu. Yarıyıla geldiğimizde bütün konuları görmüş oluyorsunuz. Zaten temel konular var ve birkaç ayrıntıları da öğrendiğiniz zaman konu iyice kavranmış oluyor. Konu öğreniminde okul iyi bir temel verdi, dershane bu temeli çok iyi harmanladı. Dersi derste öğrenmeye özen gösterdim. Ondan sonra soru çözümüne geçtim ve yaptığım yanlışlardan eksikliklerimi gidermeye çalıştım. En çok deneme sınavı çözdüm. Konuları daha çok ders dinleyerek öğrendim. Okulumda aldığım temeli dershanede geliştirdim. Öğretmenlerim bu konuda yardımcı oldu. Dikkat ve yoğunlaşma çok önemli hata yapmamak için. Benim hatalarım genelde dikkatsizlikten kaynaklanıyordu. Bunu aşmak için de sınavla bütünleşmek lazım bence.

RS: .Kazanamam diye bir düşünce geldi mi aklına hiç?

Si: Gelmedi. Kendime güveniyordum. Açıkçası temelim iyi olduğu için hep kazanacağımı düşündüm. Arkadaşlarımın şöyle bir yanlış düşüncesi olduğunu düşünüyorum. Onlar bence okulda veya dershanede biraz daha rahat, eğlenerek vakit geçirelim, eve gidince de uzun uzun ders çalışalım diye düşünüyorlardı. Bense tam tersini düşünüyorum. Okul veya dershane ders dinlemek ve dersi anlayabilmek için var. Orada dersi tam öğrenirsem evde daha sosyal bir hayatım olur. Ve diğer faaliyetlere tam vakit ayırabilirim.

RS: Yarıyıl tatilinde neler yaptın? Nasıl değerlendirdin?

Sİ: Yarıyıl tatiline kadar konuların çoğu öğrenilmiş oluyor. Dolayısıyla bu dönemde bol bol test çözülmeli. Yarıyıl tatilinde dershanede deneme sınavlarına girmek benim için çok faydalı oldu. Evde yanlışlarımı kontrol ediyordum. Niçin yanlış yaptığımı düşünüyordum. Dikkatsizlik mi yoksa bilgi eksikliği mi? Bilgi eksikliği ise hemen o konuyu öğrenmeye çalışıyordum. Zaten bilgi eksikliği varsa hemen o konunun öğrenilmesi gerekir.

RS: Dershanenin kazanmana katkısı ne oldu?

Sİ: Dershane sizi daha düzenli bir hale getiriyor. Dershane kopmalar yaşamanızı engelliyor. Sadece evde çalışayım derseniz mutlaka bazı bilgileri kaçırabilirsiniz. Bu işi yıllardır yapan öğretmenlerden daha iyi o konuyu size öğretecek birini bulamazsanız. Devamlı soru sorabileceğiniz insanların var olması çok güzel.

RS: Sınav kaygısı yaşadın mı? Eğer yaşadıysan bu seni nasıl etkiledi?

Sİ: Bazı deneme sınavlarında kaygı yaşadım. Ama OKS' de o sınavlara göre daha rahattım. Ama zaten bu kadar önemli bir sınavda heyecan yaşamak normal bence. Bunca yıl bu sınav için çalışıp, sınava girdiğinizde kalbiniz daha hızlı çarpmıyorsa bir terslik var demektir. Sınava girdiğimde kendimi rahatlatmak için şunu düşündüm. ?Ben bundan önce nice sınavlara girdim. Bunu mu başaramayacağım.? Sınavla dalga geçip, aynı anda sınavı çok ciddiye almak lazım. Sınavda hataya yer olmadığı için çok dikkatli olmak gerekiyor.

RS: Ailenin başarına katkısı ne oldu?

Sİ: Annem - babam kadar dayımda başarımda etkili oldu. Bana bir arkadaş gibi yaklaştı. Birlikte ders çalıştığımızda çalışmayı çok eğlenceli hale getirirdi. Zaten OKS' ye hazırlıkta bu çok önemli, ders çalışmayı eğlence haline getirmek. Annem biraz daha endişeliydi. Yani dayımı dengeliyordu diyeyim. Yanlış yaptığımı düşündüğüm durumlarda beni uyarıyordu.

RS: Son olarak OKS' de çok başarılı olmuş bir öğrenci olarak şu an OKS' ye hazırlanan arkadaşlarına ? Bu nokta çok önemli, şuna mutlaka dikkat edilmeli? diyebileceğin tavsiyeler var mı?

Sİ: Sınavı mutlaka ciddiye almalılar. Ama çok da aşırıya kaçmamalılar. Dengeyi iyi kurmalılar. Abartmamalılar. Sonuçta çalışırsanız başarılı olursunuz. Moralin bozulmaması çok önemli. Moralleri çok yüksek olmalı. Sınavdan korkup, moral bozup, kendilerini heba etmeleri hiç faydalı olmaz. Sonuçta öğrencilerin bu sınava çalışmaları gerekiyor. Bunu isteyerek eğlenerek yapmaları daha faydalı olacaktır.

RS: Çok teşekkürler, başarılar.